'F.Bahçe'ye gitmem, zaten istemezler'

Galatasaray'ın golcü futbolcusu Burak Yılmaz, Hürriyet gazetesinden Ali Naci Küçük'e verdiği röportajda çarpıcı açıklamalar yaptı. İşte Burak Yılmaz'ın röportajı:

Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki gerginlik sizi nasıl etkiliyor?
- Bu konu futbolcu olarak beni aşıyor. Biz futbolcular değil, yöneticiler ve camialar karşı karşıya. Fenerbahçe’ye çok büyük saygımız var. Fenerbahçe’nin de bize. Geçen sezon emek verdiğimiz şampiyonluk kutlamalarını bir Fenerbahçe taraftarının vefatı nedeniyle yapmadık.

Bir evladın öldürülmesinden dolayı başkanımız, “Böyle bir kutlama kesinlikle olmayacak. Bize yakışmaz” deyip kutlamaları iptal etti. Bu sezon da bu şanssızlıklar yaşandı. Bu durum F.Bahçe’ye ne kadar saygı duyduğumuz, onların acısını ne denli paylaştığımızın bir göstergesi.

‘YAŞANAN OLAYLAR FUTBOLCULARI AŞIYOR’

PEKİ bu yüksek tansiyonun sonu nereye varacak?
- Keşke ilişkiler hep iyi şekilde olsa. Galatasaray olmazsa, Fener-bahçe olmaz. Fenerbahçe olmazsa, Galatasaray. Çünkü saha içindeki en büyük, güzel rekabet ve dünyanın sayılı derbilerinden birini yaşıyoruz. Keşke bu işler, rekabet saha içinde kalsa. Ama biz futbolcular olarak rekabetimizi saha içinde yapıyoruz. Hepsiyle dostuz, arkadaşız. Büyüklerimiz bu olaylara “dur” diyeceklerdir. Olay bizi aşıyor.

Bağdat Caddesi’ne hiç gittin mi? Atmosfer böyleyken orada dolaşabilir misin?
- Doğruyu söylemem gerekirse oraya hiç gitmedim. Bağdat Caddesi deneyimim yok. Gitmeye de çekiniyorum. Çünkü oraya gitmem kolay değil. Zaten çok da uzak bana. Sonuçta herkes gördü, GS Store mağazası ne hale geldi. Gitmiş olsam, o GS Store Mağazası’nda bir şeyler alıyor olabilirim. Endişe duymamak elde değil.

‘FENERBAHÇE’YE GİTMEM, ONLAR DA İSTEMEZ’

Yeni sezon da Fenerbahçe-Galatasaray derbisiyle başlayacak. Ne bekliyor sporseverleri?
- Kupayı almak, Süper Kupa finalinde Fenerbahçe ile karşılaşacağımız için daha da güzel oldu. O derbi de çok güzel olacak.

Teklif gelirse yine Fenerbahçe’ye gider misin?
- Fenerbahçe’ye gitmem, Fenerbahçe de beni istemez. Benim Trabzonspor forması ile attığım gol, şampiyonluğu kaybetmelerine neden oldu.

O golün tartışıldı. “Orta yapmıştı” diyenler oldu.
- Gol, goldür. Konuşmaya gerek yok. Keşke her maç öyle gol atsam.

Fenerbahçe’nin şampiyonluğu için ne diyeceksin?
- Haklarını yememek lazım. İyi mücadele ettiler. Yarışı iyi götürdüler. Hak ettiler ve şampiyon oldular. Zaten şampiyonluklar böyle kazanılır. Biri iyi, diğerleri kötü gider ve şampiyon ortaya çıkar.

BU SEZONUN ACISINI ÇIKARACAĞIZ

Taraftarın protestosu bizi üzdü ve baskı altına aldı. 2 sene çok başarılı sezonun ardından şampiyonluğun kaçması onları mutsuz etmiş olabilir, bizi ettiği gibi. Bunun acısını seneye çıkaracağız.

Galatasaray çok farklı
4 büyük kulüpte de oynadım, hepsine büyük saygım var. Ama G.Saray’da güzel bir aile var. Burada sadece futbol konuşuluyor. Futbol performansım konuşuluyor. Yani özel, sosyal, hayatım burada hiçbir zaman gündeme gelmiyor. UEFA Kupası almış ve şampiyonlar ligi’nde her sene istikrarlı oynayan bir kulüpteyim.

Ne kıskanırım, ne çatışırım!
Yıldızınızın barışmadığı söyleniyor. Didier Drogba ile sorun yaşadın mı?
- İnanamıyorum buna. Drogba, benim oynamaktan zevk alıp, gurur duyduğum bir yıldız. Onunla oynuyorum. Büyük oyuncu. Geçen yıl inanılmaz bir iletişimimiz vardı. Şampiyonluk, Şampiyonlar Ligi çeyrek finali. Çok iyiydik ikimiz. Ama çift santrfor oynuyorduk. Bu sene o tek santrfor oynadı. Belki o yüzden iletişimimiz kopmuş olabilir. Drogba ile herhangi bir ego savaşına girecek insan değilim. Benim onunla çatışmam, kendisini kıskanmak gibi bir olay sözkonusu olamaz. O yapıda bir insan değilim.

Bütün golleri Drogba atsın, yeter ki Galatasaray şampiyon olsun. Bize önemli şeyler katmıştır ve umarım katmaya da devam eder.

Yaralı ve üzgünüz
G.Saray’ın tek hedefi vardır o da şampiyonluk. İkincilik bizi mutlu eder mi? Şampiyonlar Ligi’ne direkt giden kapıyı açtığı için biraz olsun edebilir. Yoksa şampiyon olamadığımız için çok üzgünüz. Aynı zamanda da yaralı. Türkiye Kupası’nı alarak, kötünün iyisini başardık.

Arda iyi G.Saraylı
Arda ile sürekli konuşuyoruz. O da bizim gibi ikinciliğin çok önemli olduğunu söylüyor. Kendi hatalarımızdan ötürü şampiyonluğun gittiğini de ilave ediyor. O da bizim gibi iyi bir Galatasaraylı. Hala biz kupayı aldığımız zaman kendisi almış kadar sevinen bir insan. Başarısıyla gurur duyuyoruz.

Messi’yi bile eleştiriyorlar
“Atıyor, attırıyor, oynuyor ve mücadelemi ortaya koyuyorum. Beni eleştirmek için bir şey nasıl olsa buluyorlar. Alıştım artık.”

Neden çok eleştiriliyorsun?
- Messi bile eleştiriliyor, Ronaldo bile ıslıklanıyor. Bu iş böyle geldi, böyle gider. Ben çok gol atıp iyi oynadığım zamanlarda da eleştirildim. Beni eleştirmek için bir şey buluyorlar. Atıyorum, attırıyorum, oynuyorum, mücadelemi ortaya koyuyorum. Eleştiriye alıştım.

“Meyve veren ağaç taşlanır” deyimine katılıyorsun o zaman?
- Yüzde yüz. Ağaç meyve vermesin istiyorlar sanırım. Ben bunu anlamıyorum. Biz kendi futbolcularımıza sahip çıkmalıyız.

Yabancı futbolcu hayranlığı mı var?
- Sana sorayım o zaman. Sence var mı?

Bana göre net bir şekilde var.
- Yabancı hayranlığı değil de kendi insanımızı küçük, sıradan görüyoruz. Gözümüzde büyütemiyoruz onu. En güzel örrnek Arda. Buradayken ona neler yaptık, herkes biliyor.

FUTBOL BİR ALDATMA OYUNUDUR
Burak, sahada yaptıklarının Galatasaray’ın galip gelmesi adına olduğunu ifade etti..

“Hakemleri kandırmıyorum, kimseyi aldatmıyorum. Çalımı basarsın, feyk yaparsın, kaleciyi de avlayıp golü atıp kazanırsın. Rakibi böyle aldatırsın. G.Saray’ın galibiyeti için, rakiplerin, taraftarların, camiaların canını yakmaya mecburum.”

Tepkilerden etkileniyor ve yıpranıyor musun?
- Deplasman maçlarındaki tepkilerin dozunun fazlalığını anlayamıyorum. Rize, Sivas, Karabük, diğer yerler. Beni nereden tanır, bilirler. Bir çok maça çıkıyoruz. Deplasmanlarda rakip takım taraftarları bana, “Sahtekar” diyor. Neden? Ben milli takımın golcüsüyüm. Her yerde tepki var. Formam için sahada her şeyi yapıyorum. G.Saray galip gelsin diye terimin son damlasına kadar çırpınıyorum.. Şayet, bunun için de rakip takımların, taraftarların ve de camiaların canını yakıyorsam, yakmak zorundayım.

Hakemleri aldatıyor musun?
- Kimseyi aldatmıyorum. Esasında, futbol bir hata ve aldatma oyunudur. Atılan bir gol, çalım, yapılan bir feyk ile kazanılan maç. Rakibini aldatırsın, geçersin, gol atarsın. Ama ben hakemleri aldatmak için bir şey yapmadım. Tekmeyse tekme, kafa ise kafa. Korakor mücadele ediyorum.

‘BİR BEN Mİ İTİRAZ EDİYORUM’

Hakemlere çok fazla itiraz ettiğin hep konuşuluyor?
- Evet, itiraz ediyorum. Benden daha fazla itiraz edenler var ligimizde. Onları niye konuşmuyorlar. Kameralara bazı oyuncuların yansıyan görüntüleri var. Bu eleştiriyi yapanlar, başka arkadaşlara da baksın.

Hakemler hakkınızı yedi mi?
- Onlar da insan ve hata yapabilirler. Ben de hata yapıyorum ama benimkiler skora yansımıyor. Bu sezon çok fazla hakem hatasıyla karşılaştık. Canımız fazla yandı. Diğerlerinin de yanmıştır.

Eksiklerini biliyor musun?
- Eksiğim var tabii ki. Ofsayta çok düşüyorum. Bu, gol atma isteğimden kaynaklanıyor. Biri ofsayt olmuyor pozisyonun ve sonucunda gol oluyor. Yine çıkıp eleştiriyorlar. Başka eksik yanım, saha içinde demoralize olmam. Gol kaçırınca takılıyorum. Mevkisel sıkıntı da yaşıyorum.

Artık Atletico Madridliyiz
Ronaldo ve Zidane’dan dolayı Real Madrid’i beğenirim. Selçuk ile beraber onlara sempatimiz var. Artık Arda’dan dolayı Atletico Madrid’i izler ve tutar olduk. Gönlümüz de Atletico Madrid’den yana. İnşallah hem ligi hem de Şampiyonlar Ligi’ni kazanırlar.

Mancini’nin yıldız yedek ayrımı yok
“Hep öğretmeye çalışan biri. Ayrımı ve egosu yok. Tek dezavantajı, ülkemizi tanımıyordu. Onunla çalışmak bizim için büyük fırsat oldu.”

Mancini nasıl bir teknik adam?
- Çalıştığım en iyi hocalardan biri. Tüm samimiyetimle söylüyorum. Milli de olsan, altyapıdan da gelsen, yedek de olsan sana hep öğretmeye çalışan biri. Egosu sıfır. Sana bağırır, çağırır, iter, belki de vurur. Ama, bir süre sonra gelip sana sarılır. O yüzden egosu yok. Öğrendiğim ve ondan öğreneceğim çok şey var. Dezavantajı, ülkemizi tanımıyordu. Artık daha başarılı olacaktır. Bizim için büyük fırsat.

Hoca değişimi sizleri etkiledi mi?
- Etkiledi tabii ki. Her yiğidin bir yoğurt yeme şekli var. Her hocanın da bir taktiği, sistemi, tarzı ve stili. Çok farklı bir tarzdan, çok farklı başka bir tarza geçtik. Böylesine bir değişiklik yaşanan sezonda Türkiye Kupası aldık. Şampiyonlar Ligi bileti de gelirse, güzel olur.

Galatasaray’da ne eksikti?
- Takım olmayı geç başardık. Şampiyonluklar takım ve aile olursanız, gelir. Bütün herkes kenetlenir. Herkes birbiri için oynar ve koşar. Biz bu sene bundan uzak kaldık.

TRABZON’U KESİNLİKLE UNUTAMAM

Trabzon’da çok güzel günler yaşadım. Onlar da benimle güzel şeyler yaşadılar. Bana çok kızgınlar biliyorum ama beni unutamazlar. Beni tekrar futbol sahnesine çıkaran ve her şeyi bana geri veren Şenol Güneş ile Trabzonspor’u, hayatım boyunca asla unutmayacağım. Kalbimin en güzel yerlerinde olacaklar.

Selçuk kolay yıkılmaz
- Selçuk, aslan gibi karakteri sağlam biridir. Yıkılmaz kolay kolay. Kesinlikle Türkiye’nin açık ara en iyi oyuncusu. Duygusaldır ama bunu fazla belli etmez. Ben iyi tanıdığım için içinde ne fırtınalar kopup neler yaşadığını bilirim. Saha içinde de dışında da örnek oyuncu ve kaptandır.

Brezilya’da bizler de olmalıydık
- Dünya Kupası’nda olamamak bize maçları seyrederken çok koyacak. Fatih Hoca ile birlikte yeni bir dönem, anlayış başladı. Onun sistemini hepimiz biliyoruz. Başarılı olacaktır. Mutlaka başarı için de her şeyi yapacaktır. Bizler de inşallah formamız ve ülkemiz için sonuna kadar oynayacağız.

Emre Çolak en iyisi
- Gördüğüm genç olarak en yetenekli futbolcu bence Emre Çolak. Müthiş bir futbolcu. Umut Bulut ve Mustafa Pektemek. Mevlüt Erdinç ile Cenk Tosun da çok iyi golcüler...

(Hürriyet)