'Kimse arkamdan iş çevirmesin!'

'İstifası cebinde' denilen TFF Başkanı Aydınlar, Ukrayna seyahati öncesi konuştu. Çok önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mehmet Ali Aydınlar, Türkiye Gazetesi'ne verdiği röpörtajda gündemdeki "istifa" ve "Platini" ile ilgili tartışmalara nokta koydu.

"Ne istifası? O beklenti ile rüyaya yatanlar daha çok düş görür" diyen Aydınlar, "İstifası cebinde diyorlar. Platini'den kaçmak mı, niçin? Tam tersine, o görüşmeyi ben istedim. Platini ile baş başa öğle ve akşam yemeği yedik, keyifli bir futbol sohbeti yaptık. Söylentilerdeki tek doğru Güney Kıbrıs'a gitmek istemememdi. Buradan kendine göre mana çıkaranlara sesleniyorum. Kimse arkadan iş çevirmesin, kim ne söyleyecekse yüzüme konuşsun. TFF Başkanlığı da yönetim kurulu üyeliği de bir hevesle geçiştirilemeyecek kadar önemli görevlerdir. Ben ve ekibim bunun şuurunda olarak, süremizin sonuna kadar iş başındayız" dedi.

İşte Aydınlar'ın çok konuşulacak açıklamaları:

DEPREME DAYANIKLIYIM

Ben ve ekibim bu önemli göreve her türlü zorluğu düşünerek, talip olduk. Beni tanıyanlar iyi bilirler; idealistim, hayatım, insanlığa hizmet ve mücadele ile geçti. Başladığım hiçbir işi yarım bırakmadım. Rüzgâr ne kadar sert eserse essin, yıldıramazlar beni. 10 şiddetinde depreme dayanıklıyım. Türk futbol ailesi, şahsıma, futbol bilgi ve birikimime, yöneticiliğime olan güven ve inancı sebebiyle sevdi ve seçti, beni. Hepsine minnettarım. Onların teveccühlerini nasıl unuturum? Ben ve arkadaşlarım, kendimizi Türk futboluna adadık. Ne istifası? Aksine, Türk futbolu için bir dönem daha istiyoruz. Tek amacımız, futbolumuzu dünya klasmanına taşımak ve dünyaca izlenen, yetiştirdikleri teknik adam ve yıldızları paylaşılamayan bir ülke haline getirmek...."

2012'DE FİNAL OYNARIZ!

"TFF olarak problemleri de, çözümünü de biliyoruz. Bayanlar ve çocuklara yönelik seyircisiz maç uygulamamızda yüzde yüz başarı sağlandı. Kulüplerimize umut olacak başka projeler üstüne çalışıyoruz. İyi bir yola girdik. Milli Takım'dan umutluyum. Gruptan çıkar mıyız, diye bir endişe taşımıyorum. Aksine, 2012'de final oynarız, diye umut ediyorum. Başkan vekillerimiz Lütfi Arıboğan ve Göksel Gümüşdağ ile yönetimdeki her arkadaşımın da inancı bu yönde. Bir ülkenin futbol gücü, en alt liginin en üst ligi kadar rekabetçi olmasına bağlı. Profesyonel anlayıştan ödün vermeyen yeni, farklı ve objektif bir yönetim sistemi kurduk! O sistemde özel birimler oluşturduk ve her birine alt birimlerden temsilciler aldık. Artık bizde de Premier Lig, Bundesliga ve La Liga'daki gibi ligler birbirinden ayrı dünyalar olmaktan çıkıyor. Hedefimiz, alt liglerinde 40 bin seyirciye oynayan bir yapı kurmak..."