Gazete Vatan Logo
Fenerbahçe 'Sen adaysan ben de adayım'

'Sen adaysan ben de adayım'

Uzun zamandır sessizliğini koruyan TFF Eski Başkanı Mehmet Ali Aydınlar basın toplantısı düzenledi.

'Sen adaysan ben de adayım'

İKE soruşturmasının başladığı dönemde Futbol Federasyonu Başkanı olan Mehmet Ali Aydınlar 7 ayda yaşadıkları ve kendisine atfedilen suçlamalarla ilgili suskunluğunu bozdu. Dün Four Seasons Otel’de basın mensuplarının karşısına geçen Aydınlar, 3 Temmuz sürecini anlatırken, kongre üyesi olduğu F.Bahçe’nin başkanı Aziz Yıldırım ve yönetimiyle ilgili olarak sert açıklamalarda bulundu:

“BÜTÜN çabam ve hedefim süreçten ülkenin en değerli oluşumları olan kulüplerin en az zararla çıkabilmesiydi. Karşılığı hain ilan edilmek, milyonlarca insanın önüne hedef olarak konulmak oldu. Onbinlerce taciz mesajına ve tehditlere maruz kaldım. Hakkımda yüzlerce dava açıldı. Yaşamımın 25 yılını verdiğim kulübüm ve spor camiası önünde itibarsızlaştırma kampanyasına maruz bırakıldım.

ŞİKE sürecinde F.Bahçe yöneticilerinin eline 1 değil 3 kez fırsat geçti. Ancak onlar kişilerin bekası için bunları ellerinin tersiyle ittiler.

İŞTE AYDINLAR'IN GÖZYAŞLARINI TUTAMADIĞI ANLAR

‘MADDi ZARAR 135 MiLYON EURO’

UEFA Başkanı Platini ile Larnaka’da bizzat görüştüm. Liglerin oynatılacağını, konuya dahil kararın lig sonunda alınacağını kabul ettirdim.

UEFA ile pazarlıkları F.Bahçe için değil tüm kulüpler için yaptık. Başarılı da olduk. Puan silme, para cezaları ve sadece 1 yıl Avrupa’dan men edilme kaydıyla dosyanın kapanması sağlanmıştı. O gün bu istenenler gerçekleşse, F.Bahçe yönetimi kişileri kurtarma adına tamamen kişisel duygu ve hırslar adına değil de kulübün menfaatleri doğrultusunda hareket etseydi bugün hangi noktada olurduk?”

SÜRECE dair maddi-manevi büyük bir zarar söz konusu. F.Bahçe’ye bu lekeyi sürenler, kişilerin bekası için kulübü ateşe atanlar, bunu tazmin etmeli. Kendi hesapları ile 3x45 milyon yani 135 milyon Euro. O günün yöneticilerinin bu bedeli tazmin edeceklerine inanıyorum.

HER zaman F.Bahçe Başkanı olmak istediğimi söyledim ama kulübümün bana ihtiyacı olursa diye altını çizdim. 2 Kasım’daki kongrede aday değilim. Ancak F.Bahçe’nin içine düştüğü bu zor durumun tek sorumlusu olan bu zihniyet, yönetim konusundaki ısrarını sürdürmeye kalkarsa, şayet emanetçi bir aday aracılığıyla bu büyük kulüp üzerindeki vesayeti sürdümeye çalışırsa, kararımı gözden geçireceğim.

‘BETONU KONUŞMAK iSTEYEN YOK’

DÜNYA değişiyor, alışkanlıklar değişiyor, değişmeyen tek şey F.Bahçe’deki kaos ve gerilim. Hep mi sizin dışınızdakiler suçlu. Yeter artık! F.Bahçe değişmek zorunda ve bu değişim başlamak zorunda. F.Bahçe yenilenmek zorunda. Uluslararası bağımsız denetim kuruluşlarının hesapları denetlediği, şeffaf ve hesap verilebilir, çağın değişen yönetim anlayışına ayak uyduran bir dünya kulübü yoluna girilmeli. F.Bahçeliler artık betonu, inşaatı değil, tüm branşlarda Türkiye’de ve Avrupa’da kalıcı sportif başarıları konuşmak istiyor. Bunu gerçekleştirecek bir yönetim anlayışına özlem duyuyor.

‘GERÇEĞİ GÖRECEKLER’

BEN hep doğrunun yanında oldum, hep ahlâkın ve ahlâklının yanında oldum. Öyle olmaya da devam edeceğim. Tarih gerçekleri gerçekten yazacak. Kim F.Bahçeli kim değil, kim hain kim gerçek F.Bahçeli, herkes görecek, bunu tarih yazacak.”

‘F.Bahçe’yi daha büyük bir cezadan kurtardım’

“UEFA yetkilileri, UEFA’nın amiral gemisi olan Şampiyonlar Ligi’nde F.Bahçe’yi oynatmayacaklarını söylemişlerdi. F.Bahçeli yöneticiler de bunu biliyordu. Ben göndersem bile

UEFA o sene F.Bahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne almayacaktı. Türk Milli Takımı ve diğer takımları 3 ile 5 yıl, F.Bahçe’yi de 8 yıla kadar cezalandıracaktı.

BEN F.Bahçe’yi Şampiyonlar Ligi’ne göndermeyerek çok daha büyük bir cezadan kurtardım. Ayrıca milli takımı ve diğer kulüpleri de alacağım kararla riske atamazdım. Bu tarih sonrasında F.Bahçe yöneticileri tribünlere oynamaya başladılar. Beni kötüleyerek durumu kurtarmaya ve hain F.Bahçeli pozisyonuna düşürmeye çalıştılar. O gün bugün de buna devam ediyorlar. Bugün ortaya çıkan tabloya bakınca o gün UEFA’nın söylediğinin aynının olduğunu görüyoruz.”

‘Gözyaşlarına hakim olamadı’

Aydınlar bir gazetecinin “Mevcut başkan TV’de yaşadığınız manevi acıya atıfta bulunarak, ‘kendisini toparlasın diye voleybolu ona teslim ettik’ gibi bir şey söylemişti. Bununla ilgili çok konuşmadınız?” sorusu üzerine duygulu anlar yaşadı.

“Bu konuda çok konuşacak bir şey yok. Hepimiz insanız, değerleri var. O bilginin yalnış olduğunu ifade etmek isterim. Voleybol şubesinin 2007’de sponsoru oldum, aldım. 2008 Şubat’ında F.Bahçe-Chelsea maçı için oğlum Kıbrıs’tan gelmişti. Son kez oğlumu F.Bahçe-Vakıfbank maçında gördüm ve oradan havaalanına uğurladım” derken gözyaşlarına boğulan Aydınlar devam edemeyeceğini ifade ederek toplantıyı noktaladı. Bu esnada diğer gazeteciler de soruyu soran kişiye tepki gösterdi.

‘Hedeftesin çünkü en ciddi rakipsin’

“F.Bahçe’nin önde gelen yöneticilerinden birisine, ‘Nedir benimle sorununuz, neden benimle uğraşıyorsunuz?’ dedim, kendisi de bana ‘Karşımızda en ciddi rakip sensin, o nedenle bunlar yapılıyor. Ben yarın aday olsam aynı şey bana da yapılırdı’ dedi. Bunu da yalanlayabilir belki ama yanımızda şahitler vardı.

NELERLE mücadele ediyoruz. Bu işi uzatmanın ne F.Bahçe Kulübü’ne ne Türk futboluna faydası yok. Bunları geride bırakalım, önümüze bakalım. Yargıtay süreci şahısları ilgilendiriyor. Kulüpleri ilgilendiren kısım sonlanmıştır.”

‘Taraftarı yanıltıyorlar’

“UEFA, F.Bahçe’ninDevler Ligi’ne alınmayacağını net bir şekilde söyledi. Bir de ‘Yollasalardı oynayacaktık’ deniliyor. Sadece ve sadece toplum ve F.Bahçe taraftarı yanıltılmaya çalışılıyor. Benzer bir konu bugünlerde yaşanıyor. F.Bahçe yönetcileri ‘CAS’ın kararı ne olursa olsun Avrupa’da oynayacağız’ dediler. Ne oldu? Sonuçta F.Bahçe taraftarı yanıltıldı. Sonucunda F.Bahçe Avrupa’dan men edildi.”

‘F.Bahçe’yi küme düşürdü’ diyeceklerdi

“ALİ Koç’un olduğu bir ortamda ‘F.Bahçe küme düşmeyecek’ dedim. 3-5 gün sonra bir arkadaş çıktı ‘Bizi küme düşürün, her gün ölmektense bir gün ölelim’ dedi. Sonra taleplerini ilettiler. Yazı vermelerini istedim, veremeyeceklerini söylediler. Nasıl işlem yapacağım? Sonra ‘Bak F.Bahçe’yi küme düşürdü’ diyeceklerdi. Hep hesap var çünkü.

F.BAHÇE Başkanı, ‘58. maddenin değişmesini istemedik’ diyor ama müracaata ilk imzayı atan ve ‘Değişmezse Türk futbolu batar’ diyen kim?”

‘Divan Kurulu’na gel Aydınlar’

F.Bahçe açıklamalarının ardından Aydınlar’a çağrıda bulundu:

“SAYIN Aydınlar’ın açıklamaları, kulübümüzün tüm tezlerini teyit etmekle birlikte haklılığımızın da itirafı olmuştur. Ancak konular, beklentileri karşılamaktan uzaktır. Bu nedenle Aydınlar’a çağrımız, 5 Ekim’deki Yüksek Divan’a katılarak camiamızın sorularına açıklık getirmesi, gelmeyecekse konunun tüm taraflarıyla bir basın toplantısı düzenlemesidir.”

‘İsteğimiz 2010-11’i yok saymaktı’

AYDINLAR, UEFA’nın 2010-11’de kazanılan kupaların geri alınmasını istediğini vurgularken şunları da söyledi:
“TFF şike diye bir karar vermedi. Biz o kararı geçirseydik, hiçbir şey olmayacaktı. Kupalar geri alınacaktı. Biz o seneyi yok sayacaktık. Hem Türkiye Kupası’nda, hem ligde sorunlar vardı. Beşiktaş’ın kupada, F.Bahçe ve Trabzonspor’un şike soruşturmaları vardı.

ŞİKE tespit edilen maçlar hangileriyse o maçlara göre naklen yayın ve performans gelirleri de şike yaptığı iddia edilen takımdan alınıp karşı takıma verilecekti.”


Haberin Devamı