50 yılın en büyük futbol hikayesi

“Leicester City’nin şampiyonluğu modern zamanlarda futbolun en epik hikâyesidir. Bu, Kenya’nın Dünya Kupası’nı kazanmasından bile kesinlikle daha imkânsız ve ulaşılması zor bir başarı öyküsü.”

LEICESTER City’nin şampiyonluğu modern zamanlarda futbolun en epik hikayesidir. Futbolda gücün sadece parayla belirlendiği şu günlerde, endüstriyel futbolun hüküm sürdüğü Premier Lig’de bu başarıyı kazanmak bir peri masalı. Sezona başlarken küme düşmesine kesin gözüyle bakılan, geçen yıl çıktığı Premier Lig’de mucizevi şekilde düşmekten kurtulan bir takım düşünün ki Premier Lig’de şampiyon oluyor. Üstelik alt liglerden gelen oyuncularıyla.

MAHREZ, Vardy, Kante, Drinkwater, Morgan gibi futbolcular 3-4 yıl önce bırakın şampiyonluğu Premier Lig’i bile hayâl edemiyorlardı. Ranieri kariyerinde dibi görmüş Yunanistan Milli Takımı’yla Faroe Adaları’na bile kaybederek kovulmuştu. Sezona başlarken bırakın M.City, Chelsea, Arsenal, M.United gibi şampiyon adaylarını Liverpool, Tottenhan, Everton kalibresindeki büyükleri, Leicester’ın önünde kendinden daha büyük 16-17 kulüp vardı.

MUKAYESE EDİLEMEZ

BU başarı Atletico Madrid ve Dortmund’un şampiyonluklarıyla mukayese edilecek gibi değil. Çünkü Atletico ve Dortmund halihazırda defalarca şampiyon olmuş geleneği olan büyük kulüpler. Lecister City’nin 132 yıllık tarihinde böyle bir başarısı yok. Tabii bu son 50 yılın en büyük futbol hikâyesidir. Bu Kenya’nın Dünya Kupası’nı kazanmasından bile daha imkânsız ve zor bir başarı öyküsüdür. Çünkü 38 maçta kendinizden daha zengin ve güçlü takımlara karşı oynuyorsunuz. 3-5 maç tesadüflerle ve şansla sonuca gitmek gibi bir durum yok.