Gazete Vatan Logo
Futbol 8-0'ın sırrı Fener'de

8-0'ın sırrı Fener'de

Fenerbahçe'den rol çalma çabası 8-0'a giden yolun kapısını açtı

2000'den itibaren yönetim anlayışını değiştiren Beşiktaş, 7 yıldır yıldız transferi ve başarısızlıkta hemen teknik direktör gönderme alışkanlığıyla Fenerbahçe'nin eski dönemlerini hatırlatıyor.

Türk futbolu hiç kimseden çekmedi bu İngilizlerden çektiği kadar. 1984'te İnönü Stadı'nda, 1987'de de Wembley Stadı'nda Türkiye, İngiltere'ye iki kez 8-0 yenildi. İngilizler aynı tarifeyi bu defa kulüp bazında uyguladı. 5 kez Avrupa şampiyonu olan Liverpool, 15 gün önce İnönü'de 2-1 yenildiği Beşiktaş'ı salı günü 8-0 yenerek hezimete uğrattı. Bu yenilgi, kulüp bazında Türk takımlarının aldığı en ağır yenilgi olurken Şampiyonlar Ligi'nde (ŞL) de bir takımın aldığı en farklı mağlubiyet olarak tarihe geçti.

Hezimetin sebebini sahada arayanlar büyük bir yanılgıya düşer. Beşiktaş'ın yaşadığı 8-0'lık hezimet esasen son 7 yıllık yönetim anlayışının iflasıdır.

1984'te başkanlığa seçilen ve 16 yılda 5 şampiyonluk yaşatan, daha da ötesi, mali açıdan kendi ayakları üzerinde duran bir kulüp yaratan Süleyman Seba'yı "gençlik aşısı"na kurban eden zihniyettir bugün 8-0 yenilen. Bugün Alex Ferguson'un M. United'ı çeyrek asıra yakındır çalıştırmasına alkış tutan medya, nedense Beşiktaş'la Gordan Milne'nin 6.5 yıllık izdivacından sıkılmış ve "kan değişimi" ister hale gelmişti. Daha sonra camianın da katıldığı koronun en büyük gerekçesi ise "Avrupa'daki başarısızlık"tı. Milne'nin Beşiktaş'ı Avrupa'da skor olarak başarılı olamıyordu ama hiçbir zaman 6 Kasım'daki kadar aciz olmamıştı.


Manşetlere daha çok çıktı

2000'de, 37 yaşındaki Serdar Bilgili büyük bir destekle Beşiktaş'ın koltuğuna oturdu. 2004'te Yıldırım Demirören ile devam eden 7 yıllık süreçte Beşiktaş geleneksel çizgisini terk ederek gazete manşetlerine daha çok çıktı. Ancak 7 yılda sadece 2003'te; yani 100. yılında şampiyon olarak manşetlere çıkabildi. Bunun dışındaki manşetler ya transfer şampiyonlukları ya yarım kalan maçlar ya da "tribünlerinde taraftarın öldürüldüğü kulüp" gibi trajik vakalardan ötürü atıldı.

Yıldız transferleri takımlarında gören Beşiktaşlılar da bu illüzyona kapıldı. O yüzden her başarısız sezon kendilerine yeni bir yıldız futbolcu sunularak unutturuldu.

Tıpkı Fenerbahçe'nin eskiden yaptığı gibi. Fakat son 7 yılda Beşiktaş, adeta Fenerbahçe'den rol çaldı. Yıldız oyuncu transferi, ezeli rakipten futbolcu alma ve sık sık teknik direktör değiştirme gibi eskiden Fenerbahçe'nin olan huylar, özellikle son 4 yılda Beşiktaş'ın karakteristik özelliğine dönüştü.


Borsadaki şirket de eriyor

Eskiden Beşiktaş'a özgü olan sabır, istikrar ve dayanışma gibi hasletler ise Fenerbahçe'de toplandı. Bu rol değişimi sonunda Fenerbahçe hem sportif hem de ekonomik olarak Beşiktaş ve Galatasaray'ın çok önüne geçti. Fenerbahçe son 7 yılda 4 şampiyonluk yaşarken Galatasaray 2, Beşiktaş ise 1 kez mutlu son gördü. Fenerbahçe'nin borsadaki şirketinin değeri 700 milyon dolarken Galatasaray'ın 150, Beşiktaş'ın ise sadece 60 milyon dolar.

Bilgili-Demirören döneminde kimyası değişen Beşiktaş ise sadece sportif başarıya endekslendi. Öyle ki Bilgili, "Şampiyon yapmazsam İnönü'de beni asın" diyecek kadar iddialı demeçler verdi. Bu "Fenerbahçelileşme" süreci hem ekonomik hem de sportif olarak Beşiktaş Kulübü'nü geriletiyor. Demirören'in, Fenerbahçe ile girdiği rekabette izlediği "gerilim politikası" kulübü yıpratıyor. Zira habire "masaya vurduğu yumruğu" pek ses getirmiyor. Oysa çare belli: Averajla şampiyonluk kaybeden Seba'nın sabrı ve çalışma azmi.

Beşiktaş'ın temel sorunu gelirlerini harcama biçimi. Bilgili'den denk bütçeyle alınan kulübün bugün borcu 130 milyon dolara ulaştı. 8-0'lık Liverpool yengiligisi teknik direktör değil, zihniyet değişimi için milat olmalıdır. Bu da mevcut yönetimin koltuğu bırakmasıdır.

Haberin Devamı