Lazio maçıyla bu sezon Avrupa Ligi’nde yenmedik takım bırakmayan F.Bahçe’de ‘tartışılan’ teknik adam Aykut Kocaman, ‘takdir’ edilen konuma geçti. Sezon ortası istifa sürecinde sıkıntılı günler yaşayan, geri dönüşünde ise kafasını tamamen futbola veren Kocaman, 4 aylık dönemde kendisi kabul etmese de değişim için düğmeye basmıştı. Her zaman oynatmak istediği futbol anlayışını erteleyen, Alex’e göre plan yapmak zorunda kalan teknik adam Webo, Ziegler ve Emre’nin takıma katılmasıyla kafasındaki anlayışı da hayata geçirdi.Daha sezonun başında “Kimse sabırlı futbolu anlamıyor. Taraftarımız bile çıksın takım baskı yapsın, sağdan soldan bindirsin, maçlar 3-0, 4-0 bitsin istiyor. Takım oyunu kimsenin umrunda değil. Bireysellik ön planda. (Burada Alex’den bahsediyor) Futbol tatmin etmese de güzel goller görmek, daha önemliydi” diyerek, yıllardır kanayan yaraya parmak basıyordu. Lig TV’de teknik adamların katıldığı özel programda ligden değil, futbol kalitesinden bahsettiğinde bile Şansal Büyüka konuyu hemen geçiştirmişti.HOCA TAM BİR İŞKOLİKKocaman tam bir futbol tutkunu ve çalışma aşığı. Akşam 18.00’deki idmana 12.00’de gelir, sürekli odasında ya rakibi ya da kendi maçlarının tekrarını izler. Sosyal hayatı yok denecek kadar azdır. Mesafelidir, işin şov kısmını sevmez, ağırdır, fazla gülmez ancak biz muhabirler onu güldürmeyi başarırız. ‘3 kupa istiyoruz’ pastası yaptırdık, ‘Daha erken’ dedi. “Biz de isteriz ama...” cevabıyla gönül kırmasa da hedeflere maç maç gidildiğinden bahsetti.ARTIK ESKİSİ GİBİ DEĞİLAykut Kocaman 3. yılında son 4 ayda kendini buldu. O kadar çok kafaya taktığı konu vardı ki; Caner’in boş yere gördüğü kırmızı kart, Meireles’in G.Saray maçındaki tükürüğü derken bir de taraftarın yol açtığı cezalar bu dertlere eklendi. Ama artık kimse eski Kocaman’ı göremeyecek. Görseler Krasic’te ısrar ederdi, Emre’yi istemezdi.‘SEVİNMEM OLAY OLMASIN’Bir kere takım otobüsüne binmedi, Ankara’da sezon sonu kupa maçından sonra 2 gün tatil yaptı, Alex bu konuyu diline doladı. Bunu da hak etmiyordu. Milli takım arası, bir ilktir, yurtdışına çıktı, kızı da İngiltere’den gelip ailece kafayı dinledi. Bakın sevinçlerine, değişimi görürsünüz. Artık içinden geldiği gibi davranıyor, baskılara yenilmiyor. Ve bir de ricası var; “Benim sevinmem olay olmasın, bunlar boş işler.” Haklı da takım zaferler alsın bırakın da tebessüm etsin. Bu da Kocaman’ın yapısı...