Gazete Vatan Logo
Galatasaray Altaylı sert çıktı: Tefecilik...

Altaylı sert çıktı: Tefecilik...

Galatasaray eski 2. başkanı ve kongre üyesi Fatih Altaylı, sarı-kırmızılı kulübün yıllık olağan mali genel kurul toplantısında söz aldı.

Altaylı sert çıktı: Tefecilik...

Altaylı, eski başkan Dursun Özbek'in konuşmasının ardından eleştirilerde bulundu. Fatih Altaylı, "Galatasaray hazırunu, Çiftlik Bank üyeleri değildir. Özbek'in yaptığı tefeciliktir, suçtur" diye konuştu. Altaylı'nın açıklamalarının tamamı şöyle:

"Mevcut ve geçmiş yönetimlerde olan çoğu kişi benim 40-45 senelik arkadaşlarım. Onlar bir tarafa oy veriyor, ben bir tarafa veriyorum. Bazen aynı düşünüyoruz. Seçimde oy veriyoruz, ibra oyluyoruz. Sonra çıkıyoruz kol kola geziyoruz. Galatasaray Lisesi mezunu olmayan bir tane arkadaşım var, kulüp üyesi olmayan bir arkadaşım var. Kendimizi daha yakın hissettiğimiz bir yer yok. Belki bana kızabilirsiniz de ama ben ne yazık ki çenesini tutamayan bir insanım.

'BEN' YERİNE 'BİZ' DEMEYİ ÖĞRENMİŞ'

Eski başkan Dursun Özbek'in konuşmasını büyük bir keyifle dinledim. Çünkü çok önemli bir ilerleme kaydettiğini gördüm. Sayın Özbek başkan, yönetimde olduğu sürece, yapılan tüm icraatlardan 'ben' diye bahsederken, başkanlıktan uzak kaldığı 2 aylık süre çok yararlı olmuş. İlk kez 'biz' diye bahsetti yönetiminde. 2 aylık ayılma sürecinden dolayı tebrik ediyorum. Galatasaray'da başkanların 'ben'i yoktur, 'biz'i vardır. Ancak bunun dışında konuşmasında beklediğimi bulamadım ya da tam beklediğimi buldum. Konuşma boyunca gerçek kırıntıları aradım, gerçeği değil ama belki kırıntıları olur diye. Kırıntı bile sunmadı bana. Konuşmanın bir bölümünde rahatlamak için dışarı çıktım. Çünkü zekamla alay edilmesinden rahatsız oldum. Bu alaylar devam ediyor. Galatasaray hazirunu, Çiftlik Bank üyeleri değildir. Çünkü Galatasaray başkanları, sonra Uruguay'a, Kolombiya'ya kaçmazlar, kaçma hakları yoktur. Galatasaray başkanları kötü de olsa, hoşumuza gitmeyecek de olsa doğruları söylemek zorundadır. Kimse kimseyi buraya beni alkışlayın, bana destek olun diye, hemşerisi diye, gelecekte yönetime alırım diye onunla bununla muhattap etmez. Galatasaray hazirununun çok uzun zamandır tanıdığım, eski bir milletvekilinin aklına ihtiyacı yoktur. Her ne kadar Giresunlu olsa da... Siz herkese 'sus' derken, ben de size 'sus' derim. Siz siyasette ne kadar kaşarlanmışsanız, ben de o kadar kaşarlanmışım.

Haberin Devamı

'BİR GALATASARAY BAŞKANI, KULÜBE FATURA KESER Mİ?'
Otel faturaları konuşuyor. 11 bin gecelemeymiş de, bir kısmı geri alınmış, bir kısmı ileri götürülmüş... Faizler affedilmiş, 11 bin gecelemeye düşmüş. Umrumda değil bunlar. Bir Galatasaray başkanı, yöneticisi kendi kulübüne fatura keser mi? Ben yasaları biliyorum, her gün muhattapım. Galatasaray'da başka otelci arkadaşlarımız da var. Bunlar çeşitli takımlarımızı defalarca misafir etti. Tüm takımları, Antalya'ya gittiği her seyahatte Özer Saracoğlu'nun otelinde kaldılar. Açın muhasebeye bakın, 1 liralık fatura var mıdır? Bu bir örnek, daha çok var... Daha ne Özer'ler var Galatasaray'da... Fatura kesmek tabii ki zaruret, Özer çok fatura kesti... Galatasaray'dan dolayı kalanlardan dolayı... Ama kime kesti? Bana kesti, babasına kesti, annesine kesti, teyzesine kesti ama Galatasaray'a kesmedi. Kimse de kesmedi. Önemli olan kaç gece olduğu değil. Üstelik de turizmin bu kadar kötü olduğu dönemde, kafana göre de fatura kesmek de ayrı bir şey ama o beni hakikaten ilgilendirmiyor.
RİVA VE FLORYA'NIN SATIŞI
Galatasaray'ın geçmişte başkanlığını yapan Sayın Dursun Özbek, bizden bir istekte bulundu. 'Ben Florya'yı, Riva'yı, borçları ortadan kaldırabilmek için satabilir miyim' dedi. 'Satış' değil dedi. Biz 'yapma, bu satış. Galatasaray'ı borçtan kurtaracaksa sat' dedik. Çünkü bize tablo gösterdi. 500 milyon dolar... Biz de 'tamam' dedik. Kaç para geldi? 508. Kırdırdık, 342. 342'nin dolar karşılığı 90, o zamanki kurlarla. Dursun Özbek döneminde çıkan borcun bir kısmını karşılıyor ancak. Daha para gelecek diyecek. Ben çok önemli biriyle görüştüm. 'Biz Galatasaray'ın hesabını anlamıyoruz' dedi. 'Ataköy'de evler var, 28 milyar dolar'lık toplam arz var. Oradaki fiyatlar 4-5 bin dolar civarındayken Galatasaray'ın Riva'da onun üstünde bir rakam bulması lazım ki bu parayı alsın' dedi. 'Belki bunun yarısı kadar daha para alır' dedi, iyimser tahminle. Florya satılmadan başkana gittik. Dedik ki: 'Ağabey, Sayın Başkan, orada 60 küsür dönem arazi var, bunun 20 küsürü bize ait, gerisi devlete ait. 2000'lerin başında yaptığımız anlaşmayla bizim oraları alma hakkımız var. Gidelim, satın alalım buraları. Çok düşük bir bedel çünkü, 8 milyon dolar sanırım. Hepsini satalım, 20'nin değil 60'ın parasını alalım." Allah'tan tanıklar var. 'Merak etmeyin, onun da rantı Galatasaray'a gelecek' dedi. 'Ağabey olmaz, bize ait bir şeyin rantını alamayız, hapse atarlar kim varsa orada' dedik. 'Merak etmeyin, hepsi kontrol altında' dedi. Bize Florya'dan 120-130 milyon TL civarı para gelecek. Biraz üstüne çıkabilir, çok az altına inebilir. Bunlar hep hata, hata, hata... Evet hırsızlık değil, cebine atmamış, kötü niyetle yapmamış olabilir. Bedelini Galatasaray ödüyor. Ben gidip birini vursam da ölüyor, yanlışlıkla, kazayla arabayla çarpsam da ölüyor. Yanlış iş yapanın bir daha o işi yapmaması lazım. Hata yapıyorsanız, bir daha o hatayı yapacağınız makamda oturmamanız lazım. Otelini yönetiyorsa yönetsin ama Galatasaray'ı yönetmemeli.
Kaynak: Habertürk

Haberin Devamı