Beşiktaş istediğini aldı
Spor yazarları, UEFA Avrupa Ligi'nde Skenderbeu'yi 2-0 mağlup eden Beşiktaş'ı değerlendirdi.
GÜNTEKİN ONAY / ŞAMPİY10
BEŞİKTAŞ dün gece istediğini aldı. Ancak genel anlamda kendi oyun standartını yakalayamadı. Maçın büyük bir bölümünde savunma dörtlüsünün hemen önünde oynayan Necip ile forvet hattındaki dört oyuncu arasında geniş mesafeler oluştu. Necip oyuna katılmakta geç kaldı ve maçın genelinde yerini arayan bir futbolcu görüntüsündeydi. Belki televizyon yayınında bu kopukluk çok net gözükmeyebilir ama maçı stattan seyredince Beşiktaş’ın özellikle ilk yarıdaki olumsuz görüntüsünde bu kopukluk önemli bir etkendi. SAVUNMADA Necip’le birlikte 5 oyuncu, ortada tek başına Atiba, hücum bölgesinde de Oğuzhan dahil diğer 4 oyuncuyla organizasyonu bozuk ve bölünmüş bir takım görüntüsü vardı. Hal böyle olunca hem top ayağındayken bağlantıları gerçekleştiremeyen bir Beşiktaş, top rakipteyken de rakibe alan veren bir Beşiktaş görüntüsü vardı. 2. yarıda Oğuzhan’ın da oyuna daha fazla katılmasıyla temsilcimiz kendi kalitesine yakışır işler yaptı. CENK 5 GOL ATABİLİRDİ CENK Tosun, hiç tartışmasız attığı 2 golle maçın adamı oldu. Kaçırdıklarını da gole çevirebilse rahatlıkla 5 gol bulabilirdi. Özellikle İsmail’in ortasında attığı kafa golü birinci sınıf santrfor işiydi. Az süre almasına rağmen kendini bu derece hazır tutması takdire şayan. Rhodolfo, Beck ve Atiba’nın ciddiyeti, İsmail’in çalışkanlığı, Oğuzhan’ın ikinci yarıdaki maça dönüşü, oyuna sonradan giren Quaresma ve Tosic’in de etkili oyunları Beşiktaş’ın rahat bir galibiyet elde etmesini sağladı. DÜN akşam 3 puan oyundan belki daha önemliydi. Ancak yine de Beşiktaş gibi bir takımın Skenderbeu gibi zayıf bir ekip karşısında alanı daha fazla daraltarak belli bir oyun standartını tutturması gerekiyordu. GRUPTA son haftaya namağlup lider giriyoruz. Beraberlik ve galibiyet gruptan çıkmak için yeterli olacak. Ancak Sporting Lizbon kaliteli ayakları olan güçlü bir ekip. Onların da kazanmaları şart. Lizbon’da Beşiktaş grubun final maçını oynayacak. Siyah-beyazlılar açısından sevindirici olan bu yoğun tempoda hem ligin hem UEFA grubunun zirvesinde olmak.
MEHMET AYAN / ŞAMPİY10
ŞENOL hocanın rotasyon yapabileceğini öngörmüştük. Yoğun takvimde farklı oyunculara şans verip kadronun moral kondisyonunu diri tutması çok anlaşılır. Dün gece Necip’in 11’e çıkmasına itirazım yok. Ancak ‘çimento Atiba’nın’ dinlendirilmemesine itirazım var! Sonuçtan bağımsız olarak 67 saat sonrasında Akhisar gibi önemli bir maç varken Necip türü formda bir alternatifle öne 1 hücumcu daha ilave edebilirdi Güneş! Bir de Milosevic meselesi var ki, Ersan sakatlandıktan sonra kulübede olduğu halde oyuna giremiyorsa devre arasında yolcu! ZORUNLU Ersan-Tosic değişikliğini önemsiyorum. Sırp oyuncunun sahaya girmesi, zayıf rakip önünde İsmail’in ileriye daha çok çıkması konusunda güven tesis etti. Köybaşı, ilk golde yaptığı asistin yanı sıra arkasındaki stoper-sol bekin güveniyle de rahat oynadı. Dört nala Euro 2016 için Fransa’ya koşuyor. GÖKHAN DÜŞÜŞÜ SÜRDÜRDÜ ÖN taraftaki lezzetli oyunu alışıldık hale getiren Beşiktaş, o altılının içindeki 3 yeniyle (Necip, Kerim, Cenk) klasik etkili performanslarından bir vites aşağıdaydı. Gökhan bu oyunun kreması. Ancak son dönem düşüşü dün gece de sürdü. Ricardo Quaresma’nın girişiyle sola geçmesi dahi etkinliğini (2. golün başlangıcı dışında) arttıramadı. Kerim Frei ise bulduğu ilk 11 şansını 68 dakika iyi değerlendirdi. CENK’İN DE AKLI FRANSA’DA! VE elbette Cenk... 2 golle maça damga vuran adam. İlk goldeki becerisi, 2. goldeki aklı ile ‘geçmiş iyi oyunlarının kontrol açısından aynı lezzet açısından bir tık gerisinde olan’ takımını galibiyete taşıyan isim oldu. Kaçırdıkları var. Onun da aklı Fransa’da elbet. PORTEKİZ’DEKİ beraberlik ile gruptan çıkma kartını eline alan Beşiktaş, bu formuyla bunu becerebilecek kalitede bir ekip.
ATİLLA GÖKÇE / MİLLİYET
UEFA Avrupa Ligi’ni dün “iyi bir rotasyon” fırsatı olarak kullandı Şenol Güneş... Necip, Kerim ve Cenk’e ilk on birde forma verdi. Olcay’ı, Mario Gomez’i kulübede bekletti. Jose Sosa’yı ise maça bile getirmedi. Doğru ve yerinde kararlar... Ne var ki Beşiktaş’ın en yorgun ve en özverili adamı Atiba’dan asla vazgeçemiyordu Şenol Hoca... Bu bir hata mıydı? Kesinlikle hayır!. Atiba öylesine devamlılık ve enerji sahibi ki, onu bir süre için de olsa kenara alsanız, Beşiktaş “stop” edebilir. Böyle bir riski göze almak da o kadar kolay olmamalı. Skenderbeu, canlı, dinamik, enerji dolu bir takım. Genç ve tecrübesiz oyuncular, temiz bir anlayışla mücadele ediyorlar. O nedenle zaman zaman sert savunma hamleleriyle Beşiktaş’ın işini zorlaştırdılar. Kontraklara çıkarken çabuk ve beceriliydiler. Düne kadar böyle durumlarda sıkça “avlanan” Beşiktaş savunması Arnavut takımına geçit vermedi. Bunda Rhodolfo başta olmak üzere savunmanın tümüyle uyumlu oyunu ve dinamik müdahaleleri çok başarılıydı. Ersan Gülüm’ün sakatlanıp çıkmasından sonra Şenol Hoca’nın Miloseviç’i değil, Tosiç’i tercih etmesi dikkat çekiciydi. Sırası gelmişken İsmailKöybaşı’nın ilk goldeki asistini, yükselen formunu ve devamlılığını da takdirle not etmeliyiz. Maçın en anlamlı olayı Cenk Tosun’un “full time” işbaşında kalmasıydı. Ligde aldığı süre bakımından “mutsuz” olan Cenk, dün attığı iki güzel golün yanı sıra en az 3 mutlak golü de kaçırdı... Hem oyun içinde küsmeden, yılmadan sürekli istek ve enerjiyle oynaması, hem de takım arkadaşlarıyla uyumu alkışlanacak düzeydeydi. Beşiktaş’ın en iyisi yine Oğuzhandı... İkinci golde Gökhan’a attığı topla hücumu başlatması akıl işi bir beceri örneği oldu. Gökhan, Quaresma ve onun pasıyla Cenk’in attığı ikinci gol... Beşiktaş çok top kaybettiği maçta, hiç değilse rakibini elinden kaçırmadan kazanmayı bildi. H Grubu’ndaki sonuçlar öylesine şaşırtıcı ki, son maçlarda her şey olabilir! Beşiktaş şu anda lider... Lizbon’a gidip oradan da lider dönmesi için kazanmak zorunda. Zaten beraberliğe yatmak da kumar oynamak olur. Haydi, şansları bol olsun!
METİN TEKİN / SABAH
Dün akşamki UEFA Avrupa Ligi maçına baktığımızda ilk yarıda alışılagelmişin dışında farklı bir Beşiktaş gördük sahada... Daha önceki karşılaşmalarda hücum zenginliğine alıştığımız Beşiktaş son derece tutuk bir oyun sergilerken tek bir pozisyon bile üretmedi. Takım şekli bozulmuş, mesafeler açılmış, Beşiktaş'tan o beklediğimiz organizasyonlar gerçekleşmemişti. 0-0'a kadar Skenderbeu istediği işleri daha rahat yaptı. Gol de Cenk'in kişisel becerisiyle geldi. Skor 1-0 olduktan sonra ikinci yarıda her iki takım da orta sahaları kolay geçti. Beşiktaş, özellikle Gökhan'la bulduğu pozisyonlar neticesinde Cenk'in harika golüyle maçı 2-0'a getirdi. Kartal için Süper lig ve Avrupa serüveninde bazı maçları oyun üzerinden değil sonuç üzerinden değerlendirmek gerekiyor. Beşiktaş, oyun anlamında olmasa bile istediği sonucu rahat aldı. Siyah-beyazlı takımda bireysel performanslara göz atarsak şu değerlendirmeleri yapabiliriz; Biraz da maçta konsantrasyon düşüklüğü yaşayan Oğuzhan'ın, özellikle ilk yarıda "Bu maç da nereden çıktı?" dercesine sahne alamayışı Beşiktaş'ın oyununda önemli etkenlerden biriydi... Maçın en öne çıkan isim hiç kuşkusuz Cenk Tosun'du... Kenarda o kadar formda ve hazır bekliyor ki; ligde oynanan Sivasspor maçında sonradan oyuna girdi, 9 dakikalık bölüm ona hiç yetmedi. Ben o maçta Cenk için "Gol atması için acelesi vardı. Bu nedenle hep telaş yaptı" yorumu yapmıştım. Dünkü 90 dakika Cenk'e rahat rahat yetti ve iki güzel gole imza attı. Şans bulan diğer oyuncu Kerim Frei idi... Kerim için bu maçta en önemli maç olması gerekiyordu... Belki istedi, mücadele etti, çalıştı ama verim anlamında maç eksikliği çok belli oldu.... Sporting Lizbon'un, Moskova deplasmanında kazanması pek hesapta yoktu. Bu tablo Beşiktaş'ın gruptan çıkma şansını son maçlara bıraktı... Tur için her şey Portekiz'deki finale kaldı...
FEYYAZ UÇAR / FANATİK
Rakibin gruptan çıkmak için son şansı. Kazanmak zorundalar. Sporting Lisbon galibiyetinin kibirine de sahipler. Yeterince fırsat bulamayan Beşiktaş forvetleri için inanılmaz bir fırsat. Özellikle de Kerim Frei için... Hoca değişikliği oyuncular üzerinde mutlak etki yapar. Oğuzhan’daki etkiyi gördük. Aynı performansı Kerim’den de beklemek hakkımız ama aynı tas aynı hamam. Takımın genelinde bir isteksizlik hakim. Atiba’dan bile gereksiz top kayıpları gördük ki, Atiba Avrupa Ligi’nin pas yüzdesi en yüksek oyuncusu. Zaten çabuk değil Rhodolfo’nun önlenemez ağırlığı rakibe ciddi pozisyonlar verdi. Fiziki olarak zaten çabuk değil. Çabuk da düşünemeyince, tam bir facia yaşanıyor. Bugüne kadar Allah korudu. Gökhan’ın kendini kanatlamaya ihtiyacı yok. Çalım attığı adama tekrar çalım atması nafile. Performansını sergileyemediği maçlarda bu ekstra niyetlerinin gölgesi var. Paylaşırsa yenilmez olur Basit oynasa, yıldızı daha da parlayacak. Cenk Tosun, yine iş başında. Bu kadar yedek kalıp her seferinde daha iştahlı sahaya çıkmanın bir sırrı olmalı. Cenk, bu sırrını diğer yedek kalan arkadaşlarıyla paylaşırsa Beşiktaş takım olur. Yenilmez olur. Ve nihayet şampiyon olur. O sene, bu sene...
TURGAY DEMİR / FOTOMAÇ
İskenderbey deplasmanında maçı kolay kazanacakmış izlenimi veren ama bu görüntüye rağmen maçın son saniyelerinde yüreği ağzına gelen bir Beşiktaş izlemiştik… Dün geceki rövanşın büyük bölümü de bu minvalde geçti. Beşiktaş golü bulana kadar oyunu kontrol etti, golden sonra maç bitti havasına girdi… Hava böyle bozunca (!) gücü sınırlı İskenderbey kontrolü ele aldı ve iki de net pozisyon buldu. O pozisyonlarda Tolga başarılı olmasa şu kolay maç bir ızdıraba dönebilirdi. Rakip yüklendiği anlarda iyi kontralar yapan Beşiktaş ön taraftaki Kerim ve Töre'nin abartılı şekilde topla oynamaları iyi başlayan atakların kötü bitmesine neden oldu. Şenol hocanın rotasyonlu kadrosunda kendisine yer bulan Cenk Tosun iki harika gol attı, buna karşılık iki mutlak pozisyonda da başarısız oldu. Bu dört pozisyondaki "Cenkler" birbirinden çok farklıydı… Her neyse biz kaçırdıklarını bırakıp attıklarına bakalım çünkü bu goller grup liderliğini getirdi. Atiba bile uzaktı İskenderbey karşısında orta alanda beklediğimiz kadar etkili olamayan Beşiktaş'ın dağınık görüntü vermesinin en önemli sebebi rakibi küçümsemeleriydi. Rahatlığı abarttılar diyebiliriz. Buna biraz da rakip sebep oldu, çünkü Beşiktaşlı oyuncular kaybettikleri topları çok kolay geri kazanınca kaybetmeyi önemsemez hale geldiler. Atiba bile o alıştığımız ciddiyetinden uzak göründü demek mümkün. Rotasyon nedeniyle onbir şansı bulan Kerim hem iyi, hem kötüydü! Diyeceksiniz ki bu ne demek? Şu demek; iyi top sakladı, rakip takımı iyi taşıdı ama gereksiz yere çok top ezdi. Gökhan Töre ona keza diyeceğim ama ikinci goldeki katkısı bunu söylememi engelliyor. Grupta lider Beşiktaş dahil üç takımın da çıkma şansı var… Beşiktaş'a Lizbon deplasmanında bir puan yetiyor olması da büyük avantaj.