BU pazar ekranların yıldızı Ertem Şener’di.. Ne yalan söyleyeyim; yorumların bu kadar kısır döngü içine girdiği bir hafta görmemiştim.. Fakat kupkuru toprakların üzerine yağmur olup yağdı Şener.. (Kendi sözleriyle; ‘Çöldeki bir vaha gibiydi’ adeta) O tripler, o el hareketleri ve tabii ki Uğur Meleke’yle ortak bombaları.. O kadar ’ikili’ ettiler ki işin içine.. Hatta biri yaptı, diğeri sıvadı desek yeridir..***ÖNCE Ertem abinin triplerinden başlayalım. Bakın fazla eleştirmek istemiyorum ama malzeme sağlam! Adam gitmiş Vagner Love’la, Zico’yla röportaj yapmış, Semih’in menajerini programa bağlamış, Güiza’nın ’şirret’ eşinin konuşmalarını bulmuş. Çalışmış yani. Programların içinde en iyi çalışanı tartışmasız ’Star Futbolig’.. Amaaa.. O Ertem Şener’in bir lafı var ki, anlatılmaz duymanız gerekir.. Konu Semih’in Juve’ye transferi ve hafta içinde Tuttosport’ta yer alan haberin içinde Ertem Şener haber kaynağı.ERTEM Şener’in oskoca İtalyan gazetesinde adı çıkmış, eyvallah.. Peki “Tuttosport’taki arkadaşlarla devamlı görüşüyoruz” ne demek Ertem Bey.. Hani görüşüyor olsan bile o söyleyiş tarzını yesinler, hani Tuttosport’un İtalya’daki portföyünü, nasıl bir gazetecilik anlayışı olduğunu bilmesek neyse.. İsim vermeyeyim de bizde çok Tuttosport var be, hey gidi hey..***ERTEM Şener’in başlatıp, Uğur Meleke’nin devam ettirdiği bombaya gelelim. Şener, Zico’yla röportaj yapmış.. Bununla ilgili konuşurlarken Ertem Bey yine o çok bilindik ve kendisinden emin ifadesiyle ’Bir duyum aldım’ deyiveriyor.. Ve Arthur Zico’nun ayrılığını kardeşinin zam istemesine ve Aziz Yıldırım’ın vermemesine bağlıyor Şener.BU mu bomba demeyin, siz kardeşinin adını bekleyin: “Edu Santana.” Evet yanlış duymadınız, Edu Santana.. Bunu Ertem Şener en az 5, Avrupa bilgini Uğur Meleke de 3 defa söyledi. Hatırlatayım, Zico’nun kardeşinin adı Edu (Eduard Koimbra), yardımcısı olan kondisyonerin ismi ise Moraci Santana.. Galiba Şener ve Meleke ikilisi müzik üstadı Carlos Santana’yla karıştırdı Zico’nun kardeşini.. Yoksa üstüne basa basa, gözüne sokarcasına defalarca aynı isim söylenmez ki.. ***TRT 1 Stadyum’dayız.. Hakan Şükür’ün ilk yorumculuğa başladığında ’müthiş’ diyenlerdenim.. Fakat Kral, yorumculuğa çabuk ısındı, işin ‘kaşarlığını’ çabuk kavradı. Ayhan Akman’ın 2. sarıdan atıldığı pozisyon gösteriliyor ve VTR ekrandan gittikten sonra Şükür’den şöyle bir soru geliyor: “Kaptanlık pazubandını kime verdi Ayhan.” Yeme bizi sevgili Kral, sen o kaptanlık bandını kime verdiğini, kimin geri çevirip kime yolladığını bilmiyorsan ben de astronotum. Hatta bu köşeyi de uzaydan yazıyorum.. Yani işi mutfağına kadar öğrenmiş sevgili Şükür, zarf atıyor ortaya, sonrasında da şöyle bir cümle kullanıyor: “Sahada uygun bir kaptan varsa sorun çıkmaz.” Nasıl yani diyordum ki Mehmet Demirkol’un “Lincoln’ü mü kastediyorsun” sorusu gecikmiyor. Hakan Şükür’ün verdiği cevapta ise G.Saray’daki kaptanlık krizinin sebebi yatıyordu: “Ben ayrıldıktan sonra Hasan Şaş da sakatlanınca herkesin aklından ’Ben kaptan olabilir miyim’ geçmiştir. Tartışmaların sebebi bu olabilir.” ***KANALTÜRK Telegol, Ahmet Çakar’ın kendini inkar etmesiyle geçti resmen. Sırasıyla Skibbe’ye ’çocuk bakıcısı’, Aragones’e ’Ait olduğu yer bakım evi’, Mustafa Denizli’ye ’Adam değil, sözünün arkasında durmuyor, bitik adam’ diyen hoca, stüdyodakilerin kendisine ’hooop’ ayarında uyarılar yapması sonucu, “Ben kimseye hakaret etmiyorum” demez mi.. Hoca ben senin yerinde olsam “Kendini inkar eden peşimden gelsin” diyen Hz. İsa’nın yolunu izlerim. Öyle gözüküyor ki başka türlü ıslah olma şansın yok be hocam.***NTV %100 Futbol’da Rıdvan Dilmen’in bir cümlesi kaldı aklımda.. Hatta içimi acıttı. Alex’i eleştiriyor hoca ama öyle bir söz söylüyor ki, özeleştiri mi dersiniz, içinde kalan uhde mi dersiniz size kalmış: “Alex’in F.Bahçe’ye verdiği faydanın yarısını bile veremedim kulübüme.” İşte bu sözün bittiği yerdir, hatta yazının da bittiği yer olabilir!*****Haftanın incileri * Gökmen Özdenak: Kaleci Ömer’in Tello’nun golünde yapabileceği tek şey, gidip Şilili’den alt dudak istemek olurdu. (Sapık:)* Erman Toroğlu: Güiza deparları Beyoğlu’nda atıyor. (Beraber misiniz, yalnız mı takılıyor?)* Sinan Engin:Ernst çok gereksiz bir transfer. (Seriç’ten gereksiz olmasın)