Gazete Vatan Logo
İngiltere Cenk Tosun: "Şampiyonluğun en büyük adayı Başakşehir"

Cenk Tosun: "Şampiyonluğun en büyük adayı Başakşehir"

Everton'da forma giyen milli futbolcu Cenk Tosun, birçok konuyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye Ligi hakkında da konuşan golcü oyuncu, "Böyle devam ederse şampiyonluğun da en büyük adayı Başakşehir" ifadesini kullandı.

Cenk Tosun: "Şampiyonluğun en büyük adayı Başakşehir"

Beşiktaş'tan geçen sezon devre arasında Everton'a transfer olan Cenk Tosun Goal.com'a röportaj verdi.

İşte milli golcünün sorulara verdiği yanıtlar:

Geçen senenin ikinci yarısında Everton’da en çok gol atan isimdin. Premier Lig’e çok çabuk bir şekilde adapte olduğunu düşünüyor musun?

"Tabii ilk aylar kolay olmadı. Farklı bir ligden geliyorsun, farklı bir kültürden geliyorsun. Ama sonrasında çabuk uyum sağladığımı söyleyebilirim. Sonlara doğru çok açıldım ve iyi goller de attım. Sizin de dediğiniz gibi, geçen sene ikinci devrede en çok gol atan bendim bizim takımda."

Marco Silva ile Sam Allardyce arasındaki farkları nasıl tanımlarsın? O zamanki futbolla şimdi oynadığınız futbol açısından.

"Sam Allardyce çok tecrübeli bir hoca. Yıllarını vermiş, İngiltere’de çok takımda hocalık yapmış. İnsan olarak çok sevdiğim bir hocamdı. Zaten o beni buraya getirdi. Çok isteyerek getirdi. Beşiktaş’taki maçlarımı çokça izlemiş – bunu bana kendisi belirtti. Bu transferi çok istediğini belirtti. Bana bu güveni verdi ve ben bu yüzden Everton’ı seçtim. Sam Hoca zamanında biraz daha defansif çıkıyorduk. Topu alıp, daha fazla uzun top, sonra ikinci topları alıp kontrataktan golü bulmaya çalışıyorduk. Marco Hoca’yla daha fazla ofansif bir futbol oynuyoruz. Rakip kim olursa olsun, genelde ikinci üçüncü bölgede rakibi karşılıyoruz. Paslarla ofansif bir şekilde gole gitmeye çalışıyoruz."

Haberin Devamı

En iyi anlaştığın takım arkadaşın ve sana en çok yardım eden takım arkadaşın kim?

"Valla herkesle çok iyi anlaşıyorum Hepsi çok cana yakın. Ama en iyi anlaştığım, 23 numara, bizim Seamus Coleman. Gerçekten çok yardım etti. Buranın efsanelerinden biri. 9-10 yıldır bu kulüpte oynuyor. Taraftarlar çok seviyor. Benim numaramı giyiyor, 23 numarayı (Gülüyor). Yine de iyi anlaşıyorum. Bir de kaleci [Maarten] Stekelenburg var. Genelde onunla otururum, onunla sohbet ederim. Bu iki ismi söyleyebilirim."

Goodison Park ile Vodafone Park’taki atmosferi nasıl karşılaştırırsın?

"Burada çok iyi bir atmosfer var. Çok köklü bir kulüp. Atmosfer çok güzel. Ama Beşiktaş’ta çok farklıydı her şey. Dünyanın en iyi taraftarı Beşiktaş’ta diyebilirim. Bunu her tarafta söylüyorum. Ama Everton taraftarıyla Beşiktaş taraftarı birbirlerine benziyorlar. Burada daha fazla aktivite gibi görülüyor. Adam çocuğunu alıyor, sabahtan çıkıyor geliyor stadında yemeğini yiyor, birasını içiyor sonra maça geliyor. Maçtan sonra eğleniyor. Bütün gününü o güne harcıyor. Bir de burada kendi şehirlerindeki takımları seviyorlar. İngiltere’de bunu çok seviyorum. Hangi şehirde oturuyorsan o takımı destekliyorsun. Çok hoşuma gidiyor."

Haberin Devamı

Bazı taraftarlar seni Duncan Ferguson’a benzetiyor. Bu senin omuzlarında bir yük oluyor mu? Duncan sana antrenmanlarda nasıl yardım ediyor?

"Çok yardımcı oluyor. Burada çok uzun bir süre oynamamasına rağmen çok iyi işler yaptı. Tam bizim taraftarın sevdiği bir futbolcuydu. Isıran, kulübü için savaşan her şeyini veren bir futbolcuydu. Onun ismiyle anılmak çok güzel bir şey. İdmanlardan sonra beraber gol vuruşu çalıştığımız oluyor. Onun da bana yardımı çok dokundu geldiğimden bu yana."

Haberin Devamı

Bu sene Everton’ın hedefleri ne olmalı sence? Manchester United’ın belirli bir istikrarı sağlayamamış olması, ilk 6 hedefini gerçekçi hale getirir mi?

"Büyüklerden sonra gelen takım biziz benim gözümde. Biz her sene Avrupa’da oynama mecburiyetindeyiz. Geçen sene sekizinci bitirdik ve Avrupa’ya gidemedik. Çok iyi de bir sezon geçirmedik. İlk devrede de geçirmedik. Ben geldikten sonra biraz daha iyi bir sezon oldu ikinci devrede. Bu sene gerçekten iyi bir takım kurduk. Güzel transferler yaptık. Taraftarımızın ve başkanımızın hak ettiği konum Avrupa’dır. Avrupa’ya gitmek şart gibi. İlk 6, ilk 7 bu senenin hedefleri olmalı."

Merseyside derbisini Türkiye’deki derbilerle karşılaştırınca ne farklar ya da ne benzerlikler olduğunu söylersin?

"Gerçekten çok güzel bir derbi, dünyanın en büyük derbilerinden bir tanesi. Türkiye’de de çok derbiye çıktım. Burada da Liverpool derbisine çıktım. İkisi de çok heyecanlı derbiler. İkisinde de şehir duruyor. İstanbul’da da Galatasaray’a ve Fenerbahçe’ye karşı oynadığında şehirde çok farklı bir hava oluyordu. Burada da öyle. Sokaklarda mavi ve kırmızı renkler görebilirsin. Bizim için çok özel bir gün.

Haberin Devamı

Türkiye’de bazen [futbolun] spor olduğu unutuluyor. Bazı derbilerde hem saha içinde hem de saha dışında çok kötü olaylar oluyor. Burada öyle değil. Liverpool ve Everton taraftarı yan yana maç seyredebiliyor. Statların arası da çok yakın. Hiç olay olduğunu görmedim. Önceden de izliyordum çünkü. Geçen sezon bizim maçta da bir olay olmadı. Herkes tokalaştı, içeri girdi. Bazen Türkiye’de bunun bir spor olduğu unutuluyor. Biz duygusal insanlar olduğumuz için, Türkler. İkisinde de atmosfer çok güzel ama burada o işe daha profesyonel bakılıyor."

Marcel Brandt ve onun takıma katkıları hakkında ne düşünüyorsun? Takıma yeni gelen oyuncular için neler söylersin?

"Marcel Brandt, gerçekten, işinde çok iyi ve 10 numara bir karakter. Hollanda’da yaptığı işler ortada. O nedenle Everton gibi büyük bir kulübe geldi. Çok profesyonel, işinde iyi biri. İş dışında da yemeklerde bize katılıyor, bize destek vermeye çalışıyor. Brandt’ın gelmesi büyük bir kazanç oldu. Transferleri bu sezon biraz geç yaptık ama nokta transferler yaptık. Pahalı transferler yaptık. Değdiğini düşünüyorum. Herkes bir katkı sağladı."

Richarlison konusunda ne düşünüyorsun?

Richarlison çok genç bir oyuncu. Daha öğreneceği çok şey var ama bu genç yaşına rağmen bu kadar tecrübeli ve dinamik, iyi olması beni şaşkına çeviriyor. Yolu çok açık. Böyle devam ederse dünyanın en iyi kulüplerinde oynayabilecek potansiyele sahip bir futbolcu.

Burada futbol daha hızlı oynanıyor. Onu izlerken de zaten çok fark ediyordum, buraya varınca yine fark ettim. Top hiçbir zaman durmuyor. Taç olmasa oyun durmayacak. Hakemler de buna müsaade ediyor. Bazen kemik sesleri duyuyorum. Burada daha sert ve hızlı bir futbol oynanıyor. Türkiye’de daha tekniğe dayalı bir futbol oynanıyor. İkisinin farkı bunlar diyebilirim.

Aslında daha fiziksel düşünürsün Süper Lig’i. Sorsalar, dışardan daha fiziksel gelir…

Bence burası daha fiziksel bir lig. Çok fizikli futbolcular var. Çok sert oynayan futbolcular var. Haftada iki üç kere, mecburi, bizi salona sokuyorlar. Türkiye daha tekniğe dayalı. Burası güce dayalı.

Temponun artması bir forvet olarak seni zorluyor mu?

"Tabii ilk başlarda kolay olmadı, Türkiye’den gelip buraya hemen uyum sağlamak. Ama idmanları yiyince vücudum ister istemez alıştı tabii. İyi oldu."

Ryan Babel’le hâlâ konuşuyor musun?

"Tabii."

En iyi arkadaşlarından biriydi. Aranızdaki ilişkiyi de soracağım. Çok yakın olduğunuz, her golden sonra birlikte sevinmeniz çok konuşuldu.

"Bir özel sevincimiz vardı bizim. Gerçekten güzel anılarım var Beşiktaş’ta. Babel de o anıların içinde. Beşiktaş’ta çoğu futbolcuyla, daha fazla yerlilerle, haftada bir olsun, haftada iki olsun konuşuyoruz. O bağın hiçbir zaman kopacağını sanmıyorum. Çok güzel anılarım oldu Beşiktaş’ta.

Türkiye’de üç büyükler sezona çok iyi başlamadılar. Bir yandan rekabetçi bir lig olduk. Geçen sezon da son haftalara kadar devam eden bir yarış vardı. Bu konudaki yorumun nedir?

Artık eskisi gibi üç tane takımın domine ettiği bir lig yok. Bu çok güzel bir şey bence. Üçünden biri şampiyon oluyordu ya da Trabzonspor oluyordu. Artık öyle değil. Başakşehir olsun, Bursaspor olsun, bu takımlar büyük takımları zorluyorlar. Başakşehir birkaç yıldır göze hoş gelen bir futbol oynuyor. Hak ettikleri yerdeler. Böyle devam ederlerse şampiyonluğun da en büyük adayı Başakşehir."(Goal)