MAÇ öncesi “Kaç gol atarız?” hesabı yapan F.Bahçe taraftarı, hem skor hem de oyunun genelinde tatmin olmasa da, bir gerçek var ki, sarı lacivertliler artık ligin 2. sırasına oturdu.HAFTALAR önce teknik direktörü istifa etmiş, taraftarı tribünden kopmuş, kaos içindeki bir takımın bu noktaya gelmesi büyük başarı. Aynı dönemde, rakiplerinin başarısızlığı da bu dirilişe imkan tanıdı...İLK yarıda futbol adına yorumlanacak hiç bir şey yoktu. Tek cümle ile hayal kırıklığı! Karabükspor, tüm olumsuzluklara rağmen direnç göstermeye çalıştı, mücadele etti. Üstelik oyunu çirkinleştirmeden ve centilmence.F.BAHÇE ise zor durumdaki rakibini hiç zorlamadı. Ne kanatlar çalıştı, ne orta saha. Al gülüm ver gülümle geçen koca 45 dakika! Giuilano ve Dirar’ın yeteneklerini konuşturması için, diğer oyuncuların da birbirine yakın oynaması gerekir. Bunu sağlaması gerekenler öncelikle De Souza veya Mehmet. İkisi de çakılı kaldı. Hatta Mehmet gol atıp, kilidi açmasına rağmen kötü bir maç çıkardı. Görünen orta saha, ancak 3. stoper gibi oynadı. Topla 1 kez, o da 75. dakikada ceza alanına gitti! Topsuz ceza alanına bile yaklaşmadı. Sahada hareketsiz ve geniş alanda oynayan bir takım olunca, forvetinin kaleye şut dahi atamaması sürpriz olmadı...ÇEVRESİNİ OYNATTI2. yarıyı değiştiren, önce Valbuena’nın girişi, sonra da gol oldu. Duran topları ya İsmail, ya Giuliano kullanıyordu, tüm toplar da heba olmuştu. Ancak sihirli ayak hedefi buldu. Golden sonra Karabükspor, ileri çıkmaya çalıştı, F.Bahçe hem dönen topları aldı, hem de daha çabuk oynadı. Bir oyuncu bu kadar mı etkiler; evet! Valbuena, sadece kendi oynamadı, çevresindekileri de oynattı. Atakları yönlendirdi, top kimdeyse yanına sokuldu, pas istasyonu oldu. Attığı harika gol, sadece geceye değil, haftaya da damga vurdu....F.BAHÇE’DE Şener, Skrtel ve Neustadter cezalı duruma düştü. Tüm kartlarda Alper Ulusoy haklıydı ancak 3’ü de itiraz etti. Ya kuralları bilmiyorlar ya da yaptıkları faulün farkında değiller...