DERBİ öncesi Bip Spor’daki yorumumda, F.Bahçe’nin kazanması için daha fazla hücuma ihtiyacı olduğunu, bunun için de Mehmet Ekici ve Alper’in sahada olması gerektiğini söylemiştim. Aykut Kocaman, birini seçip, Alper’i kenarda bırakmıştı. Ekici, ilk yarıda fark yaratan isimdi. Çevresini de oynattı. F.Bahçe Nagatomo’nun kanadını etkili kullandı. Şener-Dirar ikilisine, bazen Giuliano katıldı. Pas trafiği olumlu sonuçlar verdi. Ancak, yapılan her ortayı G.Saray savunması karşıladı.F.BAHÇE, ilk yarıda oyun olarak daha iyi gözükse de, buna biraz da 1 puanı yeterli gören G.Saray izin verdi. Sarı-kırmızılılar buna rağmen iki net pozisyon yakaladı. İki takım da dar alanda oynadı. Stoperler öndeki arkadaşlarına yakındı. F.Bahçe’de De Souza-Mehmet Topal ikilisi kendini rakip alanda gösterebildi. Aynı şeyi Fernando ve Selçuk için söylemek mümkün değil. Bu yüzden Belhanda kayboldu. İki takımın da, savunma arkasına top atamamaları, sürpriz koşu olmaması pozisyon kısırlığının ana sebeplerinden biriydi. Oyun, ortada sıkıştı…ARTIK İMKANSIZ İKİNCİ yarı daha heyecanlı, hareketli ve pozisyonlu geçti. Garry Rodrigues sahneye çıkınca, G.Saray yine gole en fazla yaklaşan taraf oldu. Aykut Kocaman’ın önce Alper Potuk, sonra Jose Fernandao hamlesi kazanmak için şart olmuştu. Mathieu Valbuena’nın girişi son kozdu. Tüm baskıya rağmen, G.Saray takım savunmasını iyi yaptı, yardımlaşma ve tecrübe ön plana çıktı. Psikolojik olarak da hep ayakta kalan, sinirlerine hakim olan ve hata yapmayan bir futbolcu topluluğu vardı sahada. Kritik anlarda Fernando Muslera’nın kalesinde verdiği güven puanın kazanılmasında etkendi. 19 yıllık kazanamama serisi devam etse de, G.Saray sonuca üzülmedi.F.BAHÇE yarışın içinde yer alacak gibi görünse de artık şampiyon olması imkansız gibi. Bu skora en fazla sevinen Başakşehir ve Beşiktaş oldu. Bugün kazanan Beşiktaş olursa, son 8 hafta ikisi arasında geçer...