OYUN değil, sonucun önemli olduğu bir maçtı. F.Bahçe kötü döneminde, iyi Marsilya’ya Kadıköy’de son saniyede puan vermişti. Dün akşam ise şartlar tam tersineydi. Rakibin önemli yıldızları yoktu ve haftalardır formsuzdu. Kanarya bunu lehine çevirmeyi başardı. Beraberliğin kendine yeteceğinin bilincinde, özellikle ilk yarıda kontrollü ve akıllı oynadı. Pas yapan, savunma güvenliğini önde tutan, rakibin hatasını kollayıp gol bulmaya çalışan bir takım görüntüsündeydi.TEMPOYU artırmadı, enerjisini ekonomik kullandı. Bu oyun, maçın seyir zevkini negatif etkilese de olması gereken buydu. Devreye kadar Andre Ayew’in kaçırdığı gol dışında, F.Bahçe kalesi pozisyon vermedi. Duran toplarda etkisi bilinen F.Bahçe’de Bekir’in gol atması sürpriz değil; ama kimse ondan böyle bir gol beklemiyordu. Ibrahimovic ve Mexes’in kulaklarını çınlatan Bekir, haftalardır süren istikrarlı formunun karşılığını aldı.ÇOK eleştirilen, hatta kendi taraftarınca takımda banko görülmeyen ve oynadığında yardırganan Bekir, bu süper golü hak etmişti. VOLKAN İMZASI 2. yarı, tribünlerin gerginliğine rağmen Marsilya oyunda kaldı. Beraberliği yakalayacak fırsatlar da buldular. Ancak Volkan, sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da önemli kalecilerinden biri olduğunu yine gösterdi. Her zaferde, onun imzasının olması Volkan adına sevindirici ama F.Bahçe için de bir o kadar düşündürücü.BU konuda Hasan’a parantez açmak lazım. Hücumu seviyor, bağlasan durmaz tipinde. Fakat, defansif görevlerini yerine getirirken sıkıntı yaşıyor. Hasan Ali, sol bek yokluğunu yaşayan Türk futbolunda yer bulmuşken, bu fırsatı değerlendirip kendini mutlaka geliştirmeli. F.BAHÇE, zor bir grupta mükemmel bir iş çıkardı. Böyle bir başarıyı yakalamak, sezon başından bu yana türlü krizlerle boğuşan her takımın harcı değil. Aykut Kocaman ve futbolcuları tebrik ederim. F.Bahçe’ye Avrupa yürüyüşünde başarılar...