UZUN zamandır bu kadar pozisyona girilen bir maç hatırlamıyorum. Bobo’nun attığı gole kadar en az 6-7 gol daha izleyebilirdik dünkü mücadelede. Bunda en büyük pay, Kayseri’de Sefa, F.Bahçe’de Cristian Baroni’nin. Muhtemelen saçında üç-beş teli olan taraftarlar, ikisi yüzünden kel kalmıştır. 20. dakikadan sonra yükselen tempoyla birlikte, daha organize olan takım Kayserispor, pozisyona girense F.Bahçe’ydi. Sarı lacivertlilerde gol bölgesinde sadece Baroni’yi görebildik. Meireles kötü günündeydi. Kuyt nefis bir gol atsa dahi, maç boyu verimsiz oynadı. Caner istikrarsız futbolunu sürdürüyor. Bir iyi, bir kötü. Gökhan Gönül, sağ kanatta yalnız kalmasına rağmen yine çok iyi oynadı. Sow, rakip stoperlerin arasında sadece 1 pozisyon buldu ama ters koşularıyla takım arkadaşlarına güzel boşluklar yarattı. O pozisyonlarda Brezilyalı dışında, Meireles veya Mehmet Topal’ı göremedik. TOPAL 3. STOPER GİBİTOPAL’A ayrı bir parantez açmak lazım. Valencia’daki defansif kimliğinden hâlâ uzaklaşmış değil! 3. stoper gibi. Maç boyu kendi yarı sahasında oynadı. İkinci yarıda F.Bahçe’nin muazzam baskısına ortak olup, hücumlara destek vermedi. Yük, iki-üç oyuncunun üstüne binse dahi F.Bahçe bir maçı kazanmak için fazlasıyla pozisyon buldu. 60. dakikaya kadar maçı Baroni tek başına koparabilirdi. İKİNCİ yarı Türkiye Ligi’nin genel ortalamasının üstünde bir mücadele vardı. Her iki takım da kazanmak için varını yoğunu ortaya koydu. Böylesine heyecanlı ve seyir zevki yüksek bir maç izlettirdikleri için iki takımı da tebrik etmek gerekir. Helal olsun! KAYSERİSPOR’DA Cleyton, geçmiş maçlardaki istikrarını sürdürdü. Prosinecki, iyi organize olan bir takım yaratmaya çalışıyor. Tek sıkıntısı basit savunma hataları. Dün akşam da aynı sorun dikkat çekti. Kalesinde 1 gol görmesi adeta mucize, ama Kuyt gol atmasa, bu kadar pozisyon verdiği bir maçı galip bitirebilirlerdi.