Hafta başından bu yana, medyanın hakkını yeterince vermediği tarihi karşılaşmaya F.Bahçe taraftarı mükemmel hazırlanmıştı. Herkes, tıpkı çocukluğumdaki gibi ayakta ve neredeyse üst üste maçı izliyordu. 90 dakika hiç susmadılar ve görevlerini fazlasıyla yerine getirdiler.Ya sahadaki “Kocaman” yürekli futbolcular? Onlar ise bu desteği arkalarına alarak, kendisinden daha formda, moralli, tecrübeli bir ekibe karşı nasıl oynanması gerekiyorsa, öyle oynadılar. F.Bahçe’yi hep oyunu dinlendiren ve ağır bir takım olarak izledik ancak bu kez kendi kimliğinden farklı başladı. Benfica’nın önde uyguladığı pres nedeniyle, savunmada oyun kurma zorluğu yaşayan sarı-lacivertliler, karşılaşmanın ilk bölümünde set halinde neredeyse hiç hücum yapamadı.İŞ İLK YARIDA BİTEBİLİRDİTüm toplar Sow ve Webo’ya atılırken, alınan ve dönen tüm toplarda beklerin desteği önemliydi. İkinci direğe yapılan her orta, tehlike yarattı.M.Topal ve Meireles defansın sigortasıyken, Baroni hücumda biraz devreye girse, savunma zaafı olan Benfica’nın işi ilk yarıda bitebilirdi. Buna rağmen, biri kaçan penaltı, ikisi direkten dönen topla F.Bahçe, ilk yarıda net fırsatlar buldu; ve en önemlisi bunu başarırken de, rakibine çok iyi savunma yaparak pozisyon vermedi.Başta kaleci Volkan olmak üzere, Egemen ve Yobo hatasız oynadı. Aimar’ı hataya zorlayarak, Benfica’nın ana şartelini kapattılar ve nitekim Arjantinli devrede oyundan alındı.HER TAKIMIN HARCI DEĞİLİlk yarıda golü fazlasıyla hak eden F.Bahçe, arka arkaya kornerlerle rakibini dövmeye başladı. Kuyt’ın direkten dönen topundan sonra, kaderin bir cilvesi yine direğe çarpan topla, gol geldi.Dün gece, F.Bahçe bu sezon en çok savaştığı maçlarından birini oynadı. Aykut Kocaman, çıplak gözle Benfica’yı izleme fırsatı bulmasa da, rakibi nasıl durdurabileceğini mükemmel planlamış. Aylardır her takımı dize getiren Benfica’ya top göstermemek ve pozisyon vermemek her takımın harcı değil. Bu oyun, Lizbon’da da sergilendiği takdirde hep beraber Amsterdam’a gidiyoruz. Tebrikler F.Bahçe...