Dün akşam 44. dakikada stattan ayrılan birine ‘maç nasıl’ diye sorsanız, F.Bahçe için övgü dolu sözleri saya saya bitiremez ve hatta 1-0’lık skorun Antalyaspor için mucize olduğunu dile getirirdi. Yıllardır, bir takımın deplasmanda bu kadar iyi oynadığına ve henüz 10 dakika içinde 1’i gol, 5 net pozisyonuna şahit olmamıştım. Arı gibi çalışan orta saha, alanı daraltan ve pas üstüne pas yapan bir takım vardı sahada. Bu resitalde Baroni ön plana çıkıyor, diğerleri de ona eşlik ediyordu. OTOBAN GİBİ KULLANDI!Samet Aybaba, geçen sezon F.Bahçe-Beşiktaş derbisinde Gökhan Gönül’ü durdurmak için Escude sürprizi yapmış ama maçın yıldızı Gökhan olmuştu. Samet Aybaba, yine Gökhan’ı gözüne kestirmişti ve bu kez o bölgenin oyuncusu olmayan Insa ile önlem düşünmüştü. Eğer 44 dakikalık süre içinde sözünü ettiğim net pozisyonlar gol olsaydı Gökhan yine gecenin yıldızı olacaktı. Sağ kanadı otoban gibi kullandı. Peki 44’ten sonra ne oldu? Antalyaspor’u uyandıran, F.Bahçe’nin moralini bozan gol geldi. İlk yarıda izlediğimiz takımdan eser kalmadı. Baroni ve Emre yoruldu, bitmeye başladı. Webo’nun top kayıpları arttı. Son 30 dakikada Alper’in çıkışıyla da orta saha kavramı ortadan kalktı. HIZINI KESTİBu kez ibre Antalyaspor’un lehine döndü ancak yakalanan kontratakları, ilk yarıda F.Bahçe’nin yaptığı gibi cömertce harcayıp gole dönüştüremediler. Tehlikeyi gören F.Bahçe Teknik Direktörü Ersun Yanal, risk üstüne risk almak yerine bu kez Selçuk Şahin hamlesiyle rakibinin hızını kesti. Son dakikada Diarra’nın topu 1 metreden kaleye gönderemeyişi, dönen topun F.Bahçe’nin golü olması kaderin bir cilvesi. Bu gol, sarı lacivertlileri sevince boğduğu kadar rakipler için de o kadar moral bozucu. Muhtelemen maç bitiminde herkesin söylediği aynı cümleydi : 'Top bu sene F.Bahçe’nin şampiyon olmasını istiyor.’