F.Bahçeli taraftarlar, ‘neden kaybettik’ diye üzülmeye fırsat bulamıyor ve ‘iyi ki tarihi fark yemedik’ diye seviniyorsa, önce Volkan Demirel’e sonra da golleri kaçıran Karabükspor’a teşekkür etmeleri gerekir. İlk 20 dakika, her iki takım da zemine alışmaya çalışırken, Baroni’nin top kaybıyla Karabükspor’un golü geldi. Maç da o andan sonra başladı. F.Bahçeli futbolcular, yenilgi için belki zemini mazeret gösterebilirler, ancak 20-45 dakikalar arasındaki oyunları, ya da beraberlik golünden önceki 25 pas, bu mazereti boşa çıkartır. Genelde teknik direktörler F.Bahçe’ye karşı ‘sadece’ önlem alarak puan hesabı yaparlar. Geçmiş maçlarda olduğu gibi, Ersun Yanal’ın hamlelerine karşılık verirler ve çoğu zaman da kendi takımlarının kimyasıyla oynarlar ve sonunda kaybederler. Ama Tolunay Kafkas, bu tuzağa düşmedi... Kafkas, ne zaman ki Webo-Alper hamlesine karşılık vermeyip, kendi oyununa devam etti, işte o zaman maçı kazandı. Zaten o ana kadar, Karabük, F.Bahçe beklerinin rahat çıkmasına izin vermiyordu. Kim çıksa, ya Akpala ya Furkan cezayı kesmek için hazır bekliyordu. Bu tedirginlik, F.Bahçe’nin hücumunu olumsuz etkiledi. Sadece hücum değil, savunma da çok kötüydü. Özellikle Bruno Alves maçın ilk dakikasından itibaren isteksizdi. Gördüğü kart bile garip. Ayrıca, maçın özet görüntülerine bakılsa insanlar onun yerinde inanın Caner’in oynadığını düşünebilir! HAKEMDEN ÇOK BÜYÜK HATA!Alper'deki düşüş, Baroni’deki gamsızlık devam ediyor. Bu arada Holmen ve Salih Uçan gibi oyunculara ne oldu diye merak ediyor insan. Uzun zaman sonra Volkan, tek başına takımını ayakta tutmaya çalıştı ve bunda da başarılı oldu ve tartışmasız sahanın en iyisiydi.Hakemle bitirelim.. Karabük’ün penaltısından önce F.Bahçe’nin %90’lık gol pozisyonunu avantaj uygulamadan kesmesi büyük hataydı. Emenike’nin verilmeyen golü ofsayt değil gibi ama kamera açısı bizi yanıltabilir. Çünkü kamera, topla aynı hizada değil, yanılma şansımız yüksek.