Hakem yorumcusu değilim ama Sivas’taki hakem skandalını yazmak için eski bir hakem olmaya gerek yok! Devre arasında Antalya’daki seminerde Yunus Yıldırım ile karşılaştık. Bu köşede ve TRT1 Stadyum’da kendisiyle ilgili eleştirilerim olmuştu. Bir yorumumda, ‘Herkes Yunus Yıldırım standardı diye tutturmuş, kuralları uygulamamak standart değil, maçı katletmektir’ demiştim. Yunus Hoca, kamuoyundaki ‘penaltı vermeyen hakem’ algısından rahatsızdı. 5 dakikalık sohbette samimiyetine inanmıştım ama dünkü maçtan sonra bir kez daha anladım ki Yunus Yıldırım maçları ‘kendi kurallarına’ göre yönetiyor. KADİR'İN elle kesmesi penaltı değilse, penaltının tarifi ve 5. hakemin görevi nedir? Caner ve Alper koluyla indiriyor, karar devam! Futbol mu, voleybol mu? Egemen dokunmuyor, faul veriyor, sonra kırmızı. Meireles tabanıyla rakibe tekme atıyor, kırmızı kartı veremiyor. F.Bahçe’nin avantajını kesiyor, Sivasspor’u oynatıyor. HOCAM, belki alınıyorsun, güceniyorsun ama dünkü kararların mazereti yok. Yardımcılarınızla beraber maçı tek kelimeyle katlettiniz! Tüm mesleklerde hata yapana fatura çıkar, bizim hakemlerimiz hata yaptıkça maç alıyor. Takımların kaderiyle oynamak bu kadar kolay olmamalı.SİVAS KÖTÜYDÜ AMA...HAKEM kararlarının gölgesinde kalan maçı ne kadar sağlıklı analiz edebiliriz ki? Kısaca değinmek gerekirse, maça iyi başlayan F.Bahçe ilk 15 dakikada 3 net fırsat buldu ve topu rakibe bırakmadı. Egemen atıldıktan sonra da oyun disiplininden kopmadılar. Ersun Yanal 1 puana razı olmadığı için takımını frenlemedi. Gökhan’ın kaçırdığı pozisyonun dönüşünün gol olması Eskişehir deplasmanını hatırlattı. GOLDEN sonra Sow ve Emre’nin sakatlıkları orta alandaki baskıyı azaltınca, Sivasspor fizik olarak ayakta kaldı. Roberto Carlos’un hücum futbolunu göremedik, belki de takımı evindeki en kötü maçı çıkardı ama rakibin zaaflarını iyi değerlendirdiler.