MAÇI izlerken, geçen sezon iki takım arasındaki mücadeleyi tekrar seyrediyor gibiydim. Hatırlatmak gerekirse; pozisyonsuz, tadı tuzu olmayan, G.Birliği oyuncularının sert oyunuyla geçen, Gosso’nun Kuyt’ın kasığına acımasızca bastığı ve 50’li dakikalarda Emre’nin penaltıdan ilk golü attığı bir maçtı. Tesadüf bu ya, dün akşam da benzer görüntüler vardı. SARI-lacivertliler, maça ev sahibi gibi başlasa da, baskısını sadece 10-15 dakika sürdürebildi. G.Birliği, Kadıköy’e sadece savunma için gelmişti. Bir takımın tek oyun planı gol yememek olur mu? F.Bahçe’nin yaratıcı ve iş bitirici oyuncuları da sınırlı olunca ilk yarı sıkıntıdan patladık.MAÇ aslında penaltıyla başladı. Geriye düşen G.Birliği, geniş alanda oynamak zorunda kalınca F.Bahçe pozisyonlar buldu. Ancak şu bir gerçek ki, hücumdakiler hala hazır değil. Bunun faturası, Gençler’in tek pozisyon ve golüyle pahalıya mal oluyordu ki Hakan’ın penaltısı F.Bahçe’yi kurtardı.DERS ÇIKARMALIBU galibiyet derbi sonrası F.Bahçe’ye ilaç gibi gelecektir ancak bazı gerçekleri de vurgulamak lazım. Gümbür gümbür bir takım izleyemiyoruz. F.Bahçe, rakiplerini tehdit edemiyor, bunaltamıyor. Derbi tercihinde hocaya hak veriyorum ancak Kadıköy’de Diego yedek kalacaksa niye alındı? Serdar 2 stoper yokken kenardaysa hatayı kendinde aramalı. Hasan Ali sahadayken herkes ‘Caner girse’ diye bekliyorsa ders çıkarmalı. İsmail Hoca ise F.Bahçe’nin önlem alan değil, önlem alınan bir takım olduğunu kadrosuyla ve hamleleriyle göstermeli.BU arada hakem kararlarına gelince G.Birliği’nden Mervan’ın 13. dakikada Michael Kadlec’e basması kırmızı karttı. Moussa Sow’un vuruşunda top çizgiyi geçmemişti. Her iki penaltı kararının da doğru olduğunu düşünüyorum.