LİGİN devre arasına girmesine bir çoktakım sevinirken, belki de İsmail Kartal üzülüyordur. Çünkü, F.Bahçe sadece seri galibiyetlerle değil, oynadığı futbolla da ritmini bulmuştu. Kanarya, taraftarının büyük gücünden yoksun olsa dahi, tıpkı Mersin maçındaki gibi enerjisini ve mücadelesini güzel oyunuyla süsledi.EN iyi savunmanın hücumla yapılabileceğinin güzel bir örneğini dün gördük. Hem Caner, hem de G.Gönül, o kadar iyi oynadılar ki Başakşehir’in en önemli hücum silahlarından Doka ve Visca kendi görevlerini yapmak yerine, iki oyuncuyu kovalamak zorunda kaldı. Bu ikiliye Kuyt ve Alper destek verince F.Bahçe adeta kanatlandı. Bekir ve Egemen ise takımın bir başka kilit ismi Semih’e yakın oynadı ve Başakşehir’in eli kolu bağlandı.BAŞAKŞEHİR’İN ceza sahasına iki kanattan ortalamanın üzerinde servis yapıldı, ancak Sow bir çok pozisyonda yalnız kaldığı için golle sonuçlanmadı. Her zaman vurguluyorum ama bir kez daha tekrar etmekte fayda var.. F.Bahçe orta sahası, bu kadar etkili beklere sahipken Sow’a destek verip içeri girse işler daha kolay olacak.DAHA FARKLI BİTEBİLİRDİİSTATİSTİKLERE bakıldığında, F.Bahçe için çok zor bir maç olacağı beklentisi vardı ancak 3 puanın bu kadar kolay gelmesi sürpriz değil. Başakşehir’in futbolunda son 2 maçta bir düşüş vardı. Az gol yeseler de, verdikleri pozisyonlar fazlaydı. Nitekim, skor daha farklı da olabilirdi. Golün erken gelmesiyle, F.Bahçe son bölüme kadar kontrolü hep elinde tuttu. Sarı-lacivertliler, çoğu zaman hızlı paslarla tempoyu yüksek tuttu, istediğinde de oyunu dinlendirdi.İLK gol, Abdullah Avcı’nın milli takımın başındayken Hollanda’dan yediğimiz golü anımsattı. Sadece Avcı değil, ligimizdeki bir çok hocanın duran toplardaki ‘alan savunması’ ısrarından vazgeçmeleri gerektiğini düşünüyorum.FIRAT Aydınus’la bitirelim. Her ne kadar, FIFA kokartı alınarak, bence haksızlığa uğrasa da işini en iyi şekilde yapmaya çalışıyor. Dün mükemmel bir maç yönetti, sezonun ilk yarısının tartışmasız en formda hakemi oldu.