İSTANBUL’A dün akşam bir turist geldiğini varsayalım. Oteldeki odasına çıkıp, TV’yi açıyor ve kanallar arasında gezerken bizim maça rastlıyor. Ne takımlar, ne de ligdeki puan durumu hakkında bilgisi var. Kim daha iyi diye sorsanız, tartışmasız G.Birliği der. Ben de İsmail Hoca’ya soruyorum; o turist F.Bahçe’nin oyununu gördükten sonra şampiyonluk yarışındaki bir takım olduğuna inanabilir mi? Bence hayır!ÖNCE Mesut Hoca ile başlayalım. Dün 4. maçıydı. Takıma önce disiplin getirdi, sonra da bir oyun şablonu oluşturdu. Herkes ne yapacağını bilerek sahaya çıkıyor. F.Bahçe’yi de Akhisar maçının taktiğiyle nasıl durduracağını planlamış. Solda Tosic ve Guido, sağda ise Hakan ve Landel minimum hatayla oynadılar. Top rakipteyken kendi alanını iyi savunan, alanları kapatan, topu kazandığında ise hızlı çıkışlarla ve şutlarla tehlike yaratan bir ekip izledik. Nitekim Petrovic’in muhteşem golü, F.Bahçe’nin problemlerini büyüttü.İSMAİL Hoca, şampiyonluğu eğer kaybederse, Emenike inadından kaybedecek. Sağlıklı bir Alper yanında otururken veya orta sahaya dinamizm katacak Meireles varken, oyun zekası ve yeteneği kısıtlı olan Emenike’ye katlanması neden? Ne buldu ki ne umuyor?KARTAL’IN EMENIKE SEVDASIHADİ Emenike sevdasının önüne geçemiyoruz, önde üretkenliği olmayan, orta sahaya yardımı olmayan Diego’ya sabretmek neden? İki futbolcu da takımı eksik oynatırken, kenardakilere haksızlık değil mi? Ayrıca, sezon boyunca hep aynı şablon, değişiklik ve düzen içinde oynamak kağıtta yazılı olan bir kanun mu? İsmail Hoca, ne yazık ki 24 maç içinde bizi bir kere bile şaşırtmadı. Oyundaki sıkıntının ne ilacı oldu, ne de maçı kazandıracak şifreyi bulabildi.Rakamlara bakarsak F.Bahçe önde, ama oyun rakamlardaki üstünlüğü yansıtmıyor. Mehmet’in golüne kadar maalesef kötü bir F.Bahçe izledik. Golden sonraki bölümlerdeki baskının karşılığını ise basit bir korner berbat etti.G.Birliği, dün akşam anasının ak sütü gibi puanı hak etmişti. F.Bahçe için artık ya tamam ya devam diyeceği bir maç var.Derbiyi kazanırlarsa yarış devam eder, aksi takdirde her şey biter...