F.BAHÇE, 1’er gollü seri maçlardan sonra, bu sezon nihayet ilk kez 3 gollü bir galibiyet elde etti. Bu skor ilk yarıda bile ortaya çıkabilirdi. Dağılmış bir takım karşısında, F.Bahçe ilk 25 dakika sezonun en doğru oyununu oynadı. Topu önde tuttu, baskı yaptı, istekliydi, tempoluydu. Savunması şeffaf olan Mersin kalesine ne zaman gelse pozisyon buldu. Alan daralınca F.Bahçe keyif verdi. Mehmet Topal ve De Souza ilk kez bu kadar hücumu düşündü. Hasan Ali gol attı. Sezon başından bu yana, sürekli vurguladığımız sıkıntılar ortadan kalkmıştı.ANCAK övdüğümüz bu oyunun karşılığı sadece 1 gol ise, F.Bahçe’nin eleştirilecek yanı var demektir. Barcelona, B.Münih böyle rakipler yakaladığında nasıl ki coşuyorsa, sarı-lacivertlilerden de beklenen oydu. Mersin kalecisi Muammer değil, zamansız şutlar, kötü vuruşlar skorun büyümesini engelledi.İKİNCİ yarıdaki erken goller, maçı kimin kazanacağını belli etse de, F.Bahçe nakavt edecek son yumruğu bir türlü vuramadı. Nakoulma ve Sinan’ın girişiyle, takım olduğunu hatırlayan Mersin hem gol attı hem de F.Bahçe’nin defolarını ortaya çıkardı. Sinan’ın direkten dönen topu gol olsaydı, maç nasıl biterdi kestirmek zor. Çünkü, o bölümlerde F.Bahçe oyundan düşmüş, eski, kötü hallerini izletir olmuştu.KESİNLİKLE ALDATMASINBUNA, Vitor Pereira’nın da zemin hazırladığını vurgulamak gerekir. Skor 3-1 olmuş, hala De Souza-Mehmet Topal ikilisinden vazgeçmiyor. Van Persie gol atmış, belki de fazlasını atıp kendine gelebilecekken oyundan alıyor. Her maç, aynı dakikalarda benzer değişiklikler. Neredeyse ligi bitirmiş, böyle bir rakip karşısında, Pereira’nın maça daha fazla dokunmasını beklerdim.ÜST üste 3 galibiyet çok önemli ancak dünkü maç kesinlikle aldatıcı olmamalı. Eğer, ilk 25 dakikalık oyun 45-50’ye çıkarsa F.Bahçe şampiyon olur. Bu oyunun daha fazla sürede olması Avrupa’da da başarı getirir. Bunu test sürüşü olarak kabul ediyorum. F.Bahçe’de değişim var mı, yok mu, Molde ve Trabzon maçlarında göreceğiz.