Fırtına'ya son tokat Es-Es'ten

TRABZONSPOR kümede kalabilmek için elinden ne geliyorsa onu yapmaya çalışan Eskişehir’e de hayat verdi. Geçen haftanın, aslında haftaların ve hatta daha doğru bir deyişle ayların, yılların takımı, bir yenilgi daha alarak sıradanlaşmanın doruk noktasını bir hayli zorladı.

HAKEM Halis Özkahya’nın ilk yarının uzatma dakikalarında uydurduğu penaltıdan gelen golü çıkartamadı, Aykut’un atılmasıyla eksik kalmanın sıkıntısını sonuna kadar yaşadı, kabul de, kimin umrunda artık? Dayısının kuzusu, karakol polislerinin bir tanesi hakem dövdü, kentte halk kahramanı muamelesi gördü, neye yaradı? Net biçimde haksızlığa uğradı Eskişehir karşısında, sesini duyacak kimse var mı? Aykut belki de ilk kez haklı biçimde itiraz etti, kılı kıpırdayan oldu mu?

BÜTÜN hakemlere ayar vermeden 90 dakika tamamlayamayan Onur’u ciddiye alan oldu mu? Hangi futbolcu burnunu kaldırmaya cesaret etti? Neyi nasıl kaybettiklerinin farkına varabildildiler mi? Maçlara iki dakika geç başlanacak kararına bile, hem suçlu hem güçlü, kararın sebebi kendileri değilmiş gibi laf sokuşturarak kafa tutmaya çalıştı yöneticiler.

ESERİNİZLE ÖVÜNÜN!

ARTIK eserleriyle “övünme zamanı! Varlıklarını sürdürebilmek için “Ne yapalım böyle konuşmamız lazım” diyerek Trabzonspor’u canından çok seven taraftarları kullanan, alenen bilinçli şekilde kışkırtanlar, olmayan şeyleri olmuş ya da olacak gibi gösterenler, devletin en üstündeki makamların dahi ağır eleştirdiği şiddet gösterilerini savunanlar, Trabzon üzerinden rantın ağababasını kopartanlar, kupa geliyor diye diye insanların aklıyla dalga geçenler, hala hiç çekinmeden kendilerini kurtarmak için algı saptırması yapanlar, buyurun eser sizin! Maça gelince, Eskişehir 45+4’te çizgi hakeminin verdirdiği penaltıyla kazandı.