Ezeli rekabete yakışan mücadele

013-14 sezonunda biri Türkiye Kupası biri Euroleague finali olmak üzere 3. kez finalde karşılaşan, sadece 3 hafta önce Avrupa'nın zirvesindeki finale adlarını yazdırarak Türk basketbol tarihine geçen iki ezeli rakip için farklı anlamlar taşıyan bir maç oldu serinin 4. maçı.

F.BAHÇE, G.Saray'a karşı 2 final kaybetmenin hayal kırıklığını telafi edip seriyi son maça taşımak için sahaya çıkarken, Avrupa şampiyonu G.Saray ev sahibi avantajı ile kazandığı ilk 2 maçın arkasından 3. maçı da kazanarak en son 14 yıl önce ulaştığı lig şampiyonu unvanını geri almak istiyordu.

İLK dakikaları karşılıklı basketlerle başladı. 8-6 F.Bahçe üstünlüğüyle geçilen 4. dakikadan itibaren alan savunmasına dönerek rakibini top kayıplarına zorlayan G.Saray 9-0'lık seriyle 15-8 öne geçti. Alan savunmasına sayı bulmakta zorlanan F.Bahçe'nin bu zaafından yararlanan G.Saray ilk periyodu 12-24 önde bitirdi.

2. periyodun ilk dakikalarında F.Bahçe kenardan gelen Esmeral ve Yacoubou'nun sayılarıyla farkı 5'e düşürmeyi başardı. Bu ana kadar bir türlü istediği ritmi yakalayamayan F.Bahçe Zellous ve Işıl'ın kenarda olduğu dakikalarda tercih ettiği alan savunmasıyla G.Saray hücumuna sıkıntılı anlar yaşattı. 3. periyoda G.Saray yine alan savunmasıyla başladı ve 41-32 öne geçti.

Bu dakikalarda Birsel'in bulduğu 3'lük farkı 6 sayıya indirdi, F.Bahçe'ye hayat verdi. Bu periyotta savunma sertliğini artıran F.Bahçe, Birsel ve Esmeral ile bulduğu sayılarla farkı 2'ye kadar düşürdü ve son 10 dakikaya 46-48 G.Saray lehine girildi.

ANGEL DEVREYE GİRİNCE...

MAÇA çok iyi başlayan ve 12 sayılık farkı yakalayan G.Saray, son periyodun başında oyuna hiç katkı yapamayan ve uzun süre kenarda oturan Angel'ın devreye girerek bulduğu sayılara engel olamadı. Skorbord 4.13'ü gösterirken F.Bahçe kendi adına maçtaki en büyük farkı yakalamış (63-54) en önemlisi momentumu lehine çevirmişti.

Bu moralle savunma baskısını artırarak rakibine kolay sayı şansı vermeyen F.Bahçe 2-0 geri düştüğü final serisinde büyük bir geri dönüş yaparak kalitesini ortaya koydu ve 2-2 eşitliği sağlamayı başardı.

Erken faulleyen ve yorgun gözüken Işıl'dan ve hücumda zor anlarda bulduğu sayılarla takımını rahatlatan Lyttle'dan beklediği katkıyı alamayan G.Saray şimdi bu 3 gün içinde nerede hatalar yaptığına bakacak ve ev sahibi avantajını kullanarak en son 2000'de kazandığı şampiyonluktan sonra tekrar kupaya uzanmak için pazartesi sahaya çıkacak.

SEZONUN 3. kupasını alıp 14 yıllık özleme son vermek isteyen G.Saray mı yoksa bu sezon kaybettiği iki finalin arkasından sezonu bir kez daha şampiyon kapatarak camiasına kendini affettirmek için mücadele verecek F.Bahçe mi kupayı kucaklayacak? Nefeslerimizi tuttuk, pazartesiyi bekleyip göreceğiz...