BEŞİKTAŞ, rakibi olamayacak bir takımı kendi evinde, taraftarının önünde rahat geçti ve adını gruplara yazdırdı. Ancak maçın ilk 11’ini gördüğüm an, Şenol Hoca neden bu kadar savunma ağırlıklı bir kadro ile sahaya çıktı diye sordum kendime. Beşiktaş, orta sahada iki 6 numara (Medel-Necip) ile oynayınca tatsız tuzsuz bir oyun ortaya çıktı. Ancak Necip’in sakatlanmasının ardından yapılan zorunlu değişiklik sonrasında oyuna Oğuzhan girdi ve nihayet Beşiktaş oynamaya başladı. Oğuzhan belli ki taraftarın kendisine gösterdiği tepkiyi unutmamış, haklı olarak. Golden sonra yaptığı protesto içerikli mesaj ‘Gözümü kaparım vazifemi yaparım’ mesajıydı.GÜNEŞ’İ ANLAYAMADIM!BEŞİKTAŞ’IN oynamak için gerekli oyuncu tercihlerinin ne olması gerektiğini eminim Şenol Hoca benden daha iyi biliyordur. Ancak yönetime mesaj vereceğim diyerek oyunu, skoru ve belki de Avrupa defterini tehlikeye atmanın bir manasını olmadığını düşünüyorum. Babel, Oğuzhan ve özellikle Negredo’nun 11’de olmamasını anlamak mümkün değil. Açıkçası bu kadroyu gördüğümde ilk aklıma gelen Şampiyonlar Ligi’nde deplasmanda oynanan Kiev maçıydı. Neyse ki Oğuzhan oyuna girdi, Pepe, Medel ve Quaresma inisiyatif kullandı da maç Beşiktaş adına rahat geçti. Quaresma ilerleyen yaşına ve yaşına eleştiri yapanlara inat asistleri ile sezonun kendisi için nasıl geçeceğini gösterdi.DÜNÜN önemli performanslarından birisi de kuşkusuz Medel’den geldi. Mücadeleci yapısı ile ortaya koyduğu futbol, Beşiktaş’ı 2 sezon üst üste şampiyon yapan oyuncuların başında gelen Atiba’yı unutturdu resmen. Unutulan başka bir şey ise golcü transferi oldu. Yönetim muhtemelen Pepe’nin attığı gollerin ardından ‘Bize Pepe yeter’ demez de transferin son gününde taraftara bir sürpriz yapar. Aksi halde Beşiktaş taraftarı sezon boyunca birilerinin sürprizleri ile gol arar.