Gazete Vatan Logo
Futbol Gol olup yağdılar

Gol olup yağdılar

31 golün atıldığı Spor Toto Süper Lig'de 3. haftada sadece 3 takım fileleri havalandıramadı

Gol olup yağdılar

Antalya-Trabzon maçı golsüz berabere biterken, Sivas
sahasında Bursa’ya gol atamadı. Önceki hafta 3’ü birden yenilen 3 Büyükler, bu kez bir tek fire bile vermediler.

DİLE kolay, tam 31 gol izledik. “Gözlerimizin pası silindi” desek yeridir. Bursa’nın Sivas deplasmanından, G.Saray’ın da makûs talihini yendiği Eskişehir’den 3 puanla dönmesi çok dikkat çekiciydi. Belki erken olacak ama bana göre Eskişehir karşılaşması Rijkaard için ‘tamam mı, devam mı’ niteliğindeydi. Kaybetseydi; takımı tarihinin en kötü başlangıçlarından birini yapmış olacaktı. Kaybetseydi; oyunculardan sonra yönetimin de gözünden düşecekti. Kaybetseydi; özgüvenini yitirecekti. Ve kaybetseydi; “istifa” sesleri çığlığa dönecekti.. Ama kazandı Rijkaard. Hem kendisi hem de oyuncuları “güven tazeledi.” Daha önemlisi zaman kazandı Hollandalı, hem de sezon sonuna kadar...

GALİBİYETE karşın Rijkaard’ın çok mutlu olduğunu söylemek sanırım saflık olur. Dikkatli gözlerden kaçmamıştır, G.Saray’ın attığı ilk golde (kaleci hatası olması hiç önemli değil, gol goldür) Rijkaard kulübeden hiç çıkmadı. Sevinç belirtisi bile göstermedi. Lig TV o anı iyi yakaladı. Yüzünde hiç mutluluk ifadesi olmayan biri vardı karşımızda. Oysa çok değil birkaç hafta öncesinde gol sonrasında kulübeden çift yumruk fırlayan bir Rijkaard görüyorduk. Futbolcular ile Hollandalı arasında soğuk rüzgârların estiği artık net. Zaten oyuncularını aslanların önüne atan, liderlik tartışması yapan bir hocanın oyuncularıyla sıkı-fıkı olmasına olanak var mı?

***


UNUTMADAN bir de Elano’nun görüntüsü var biten haftada aklımda kalan. Karşılaşmaya ilk onbirde başlayan Elano devre arası yerini Aydın’a bıraktı. İkinci yarı başladığında bir de baktık ki Elano kale arkasında foto muhabirlerine ayrılan bölümde oturuyor. Kendi yeri ise boş. Çok ilginç bir görüntüydü. Kim bilir belki de “Brezilya usulü” bir protestoydu Elano’nun yaptığı. Sanırım bir mesaj varsa yerine gitmiştir. Anlaşılan o ki hemen her hafta G.Saray’da ilginç enstantaneler göreceğiz. Bu arada Arda’nın önderliğinde silkinen ve kendine gelen bir takım izledik. Önemli bir geri dönüştü. Bravo demek lazım Arda ve arkadaşlarına.

***


GEÇMİŞ yıllarda seyircisiz maçlar F.Bahçe’nin canını çok yakmıştı. Oysa bu sezon “garip” diye niteleyeceğimiz bir durumla karşı karşıyayız. F.Bahçe evinde oynadığı iki seyircisiz maçta da kazandı. Hem de çok gol atarak. Oysa sarı-lacivertlilerin seyirciyle coştuğunu hepimiz iyi biliriz. Biten haftada gördük Manisa karşısında kendini zorlamadan oynayan, zaman zaman yüreği ağzına da gelse kazanma becerisini sahaya yansıtabilen bir takım vardı. Niang’ın golle tanışması, uzun yıllar sonra alt yapıdan çıkan Okan’ın performansı, Emre’nin o bildik olağanüstü bireysel çabası seyircisiz 90 dakikayla ilgili bir özet olabilir. Ama Lugano-Bilica ikilisindeki gözle görülen düşüşü de unutmamalıyız. Ne yazık ki geçen yılın mükemmel ikilisi, bu sezon (şimdilik kaydıyla) pimi çekilmiş el bombası durumunda. Hadi Lugano gol atarak kendini affettiriyor, peki “çukurcu” Bilica’ya ne demeli? Anlaşılan Kocaman’ın yapılacağını söylediği stoper transferi Bilica’nın aklını başından almış.

***


KENDİ adıma Quaresma’ya teşekkürü borç biliyorum, yıldız oyuncu özlemimiz giderip gözümüzün pasını sildiği için. Hani “doğuştan sanatçı“ tabiri vardır ya bunu Q7 için “doğuştan futbolcu” diye çevirmek gerek. Adamı tutana aşk olsun. Gol atıyor, attırıyor. Penaltı yaptırması da çabası. Belki “savunmaya destek vermiyor” diyebilirsiniz. Ama takım açığı kapatmayı çoktan kabullenmiş bile. O nedenledir ki arkadaşları, Quaresma’yı Portekiz Milli Takımı’na geri döndürdüler bile. Hatta Kaptan Üzülmez diyor ki: “O böyle oynamaya devam etsin ben onun açığını kapatmak için çift kişilik oynamaya razıyım.” İbrahim bugüne değin zaten iki kişilik oynuyordu, demek ki bundan sonra 4x4 Üzülmez izleyeceğiz. Ama Nobre’nin Beşiktaş’ı rahatlatan golüne itirazım var. Bence net bir faul.

***


BUNDAN böyle şampiyon Bursa’nın maçlarına gözü kapalı galibiyet oynayabilirsiniz. Çünkü kazanmayı en iyi bilen takım onlar. Elbette benim gibi, savunma oynadıkları ve zaman zaman oyunu kitledikleri için eleştirebilirsiniz. Ama sonuçta kazanıyor Bursaspor. Ertuğrul Sağlam bir-iki değişiklikle oyunun seyrini bir anda değiştirebiliyor. Ertuğrul hoca bana tipik bir Makyavelist gibi geliyor. Amaç galibiyetse kurallar dahilinde her yol mübah. Sercan sorunu olduğu ise çok net. Biz buz dağının üstünü görüyoruz. Altını bilenler anlatsa çok daha net anlayacağız olan biteni. Benim gördüğüm, oynayınca Bursa’ya kazandıran Sercan ya bir süre yedek soyunacak, ya da onbir başladığı maçları tamamlayamayacak.

***


ABDULLAH Avcı’nın talebelerinin tıpkı geçmişte olduğu gibi sessiz ve derinden geldiklerini, Yılmaz Vural’ın Kasımpaşa’sının henüz geçen yılkı gibi paşalık yapacak duruma gelmediğini, Tolunay Kafkas’ın G.Antep’e biraz hücum çalıştırması gerektiğini, Şota’nın hücum oynayacağım derken savunmayı unutmamasını, Ümit Özat’ın golcülerinin kulağını çekmesi gerektiğini hatırlatıp bu haftayı kapatalım. Tabii hakemlerin kötü performansıyla ilgili yorumlarımı da saklı tuttuğum da bilinmeli.

Haftanın oyuncusu: OKAN ALKAN

SEN Mardin’den çık gel G.Gönül’ün yerine göz koy. 17’lik Okan’ı izleyince, hiç de olmayacak iş gibi gelmedi bana. Önce Aykut Kocaman’a cesaretinden dolayı alkışı gönderelim. Allahı var Okan da yüzünü kara çıkarmadı. Kırk yıldır F.Bahçe’nin sağ bekinde oynuyormuş gibiydi. Asist de yaptı, savunma da. Bileğinin ve yüreğinin hakkıyla bu
satırlarda Okan.

Haftanın Hakemi: Kuddusi Müftüoğlu

G.SARAY tam bir sorun yumağı. Hocasından topçusuna herkes çatacak hakem arıyor. Eskişehir’de de işler pek geçen sezon gibi değil. Herkes patlamaya hazır barut fıçısı gibi. Vay hakemin haline değil mi?...İşte bu maçı Kuddusi Müftüoğlu tereyağından kıl çeker gibi yönetti. Elbette hataları vardı ama kadı kızı misaliydi.



Haftanın T.Direktörü: E.SAĞLAM

ERTUĞRUL Sağlam kazanmaya devam ediyor. Biten sezonu şampiyon tamamladı, yeni sezona da şampiyon gibi girdi. Ertuğrul hoca liderlik koltuğunu seviyor ve oraya da yakışıyor. Doğrusu şu ki Sivas önünde bir hayli zorlanmasına karşın yedek bankını doğru kullanmanın karşılığını aldı. Tarihi 3’te 3 de Ertuğrul Sağlam’a yakışır hani.

Haftanın Takımı: BURSASPOR

TİMSAH tam anlamıyla geçen sezon bıraktığı yerden devam ediyor. Belki sahaya “önce savunma” diyerek çıkıyor ama 3 puanı almadan da ayrılmıyor yeşil zeminden. Görünen o ki kazanmak artık onlar için alışkanlık haline gelmiş. Tabii böyle alışkanlığa da can kurban. Takım deyince artık ilk olarak aklımıza Bursa geliyor. Onca yeni isim geldi, düzende değişiklik yok. Kenarda oturan da hazır, tribünde bekleyen de.

MÜTHİŞ bir forma savaşı var. Giyen mutlu, giyemeyen ise umutlu. Küslük, kızgınlık yok. Aman Timsah devam et. Et ki seni örnek alanlar çıksın.

GOL KRALLIĞI

Futbolcu Takım Gol Maç

Cangele Kayseri 2 2
Ergic Bursa 2 2
Teofilo Trabzon 2 2
Semih F.Bahçe 2 2
İskender İstanbul BŞ 1 2
Angelov Karabük 1 2
Sedat Sivas 1 2
Bobo Beşiktaş 1 1
Özgür A.Gücü 1 2
Alex F.Bahçe 1 2

ASİST KRALLIĞI

Futbolcu Takım Asist Maç
Ceyhun Sivas 3 2
M.Topuz F.Bahçe 2 2
Semih F.Bahçe 2 2
Cernat Kayseri 2 2
Sapara A.Gücü 1 2
Uğur A.Gücü 1 1
Guti Beşiktaş 1 2
Gökhan İstanbul BŞ 1 1
Holmen İstanbul BŞ 1 2
O’Wanne Eskişehir 1 2

Haberin Devamı