Beşiktaş geçen yıllara oranla hayret edilecek kadar disiplinli oynuyor. (Top hem kendisinde iken hem de rakipte iken) topu ayağına alan her oyuncu özgürce kafasına göre girişimde bulunmuyor, burada bir hiyerarşi belirlemiş Bilic.BU bir bakıma iyi bir şey, bazen de kötü. Yaratıcılık belki kısıtlanıyor ama oyunun ve topun kontrolü hep Beşiktaş’ta kalıyor. Ucuz top kayıpları artık minimum seviyede. Topun değerini bilen bir Beşiktaş var.TOP rakipte iken de herkes pozisyonuna sadık. Takım savunması üst seviyede.Bu kadar kısa sürede bunu sağlamak kolay bir iş değil. Bravo Bilic’e..OĞUZHAN TARTIŞILMAZOĞUZHAN tartışılmayacak şekilde bu ligin en yaratıcı Türk oyuncusu. Beşiktaş’ın favori olduğu maçlarda bile ilk 11’de düşünülmemesi hata... 2’nci yarıda Ersan’ı çıkarıp sol beke Atiba’yı almak ve orta alana yaratıcı Oğuzhan’ı sokmak herşeyi çözdü. FERNANDES gibi büyük bir maestro ile Oğuzhan işbirliğininin yanında disiplinli bir takımda herkes işini iyi yapınca sorun kalmıyor. Bakmayın 2-0 bittiğine Beşiktaş çok daha farklı kazanabilirdi. Net bir şekilde görülüyor ki İyi bir sol bek transferi Beşiktaş’a çok büyük katkı sağlar. Bu kadar kısa zamanda böyle organize bir takım yaratan Bilic ve Önder Özen büyük iş başardı. NOT: Bir ülke düşünün. O ülkede 2 iç saha maçını da 60 bin civarında seyirciye oynamış ve tüm futbolcuları milli olmuş bir futbol takımı var. Tarihi de rekor ve başarılar ile dolu.. Lige iyi başlamış, rakiplerine pozisyon bile vermemiş.. Teknik direktörü de uluslararası alanda tanınmış, kabul görmüş. Ama her ne hikmet ise o ülkenin medyasına göre o takım şampiyonlukta aday bile değilmiş! HERKES bildiği yolda ilerlesin. Kadro saymaya devam etsin. Kadrolar değil takımlar şampiyon olur. Bu playstation değil! Beşiktaş’ın çok iyi bir kadrosu var ve Bilic ile iyi çalışan, ne yaptığını bilen bir yakım görüntüsünde. Doğru yolda..CAS davası sonucu ne olursa olsun, bu Beşiktaş’a helal olsun.