dÜNYA Kupası bize gösterdi ki futbolda 'Tutku' en önemli şey. İçinizde kazanma arzusu ve hırs yoksa kalite, teknik, taktik gibi kavramlar 2. planda kalıyor. Daha çok isteyen ve savaşan bir adım önde. İspanya, İngiltere, İtalya, Portekiz, Rusya hatta Hırvatistan gibi takımların eve dönmesi Cezayir, Kosta Rika, ABD ve Yunanistan'ın gruptan çıkmaları başka türlü izah edilemez.BU kupa 'Daha aç olanların' turnuvası oldu. Dünyada en kaliteli futbolcuların yer aldığı, en üst düzey futbollun oynandığı İngiltere ve İspanya'nın milli takımları evlerine döndü.İsimsiz ve çok düşük ücretlerle, mütevazi kulüplerde oynayan bir çok oyuncu, çok üst düzey takımlarda oynayan büyük yıldızlarla aslında aralarında sanıldığı gibi bir fark olmadığını ortaya koydu. Bir başka önemli faktör de futbolun bir takım oyunu olduğu, bireylerin 2. planda kalmasıydı.YUNANİSTAN?HİKAYESİ!LİGİMİZDEN Dünya Kupası'na giden 26 futbolcu içinde en iyi performansı ortaya koyan hiç tartışmasız Jermaine Jones oldu. Hala F.Bahçe'nin oyuncusu olan Yobo da oldukça başarılıydı. Bunun dışında Emenike ve Muslera da performanslarıyla geçer not aldı.GRUP maçlarında Almanya ve Fransa en güçlü takımlar olarak göze çarptı. Bunun dışında Kolombiya, Belçika, Brezilya ve tabii ki Hollanda iz bıraktılar.HOLLANDA'NIN yarı finale kadar yolu açık gözüküyor. Brezilya ise Şili karşısında takılmazsa Kolombiya-Uruguay galibiyle eşleşecek. Almanya ve Arjantin'e oranla yarı final için nispeten işi daha kolay. Turnuvada en büyük sürprizi yapan takım ise kuşkusuz Kosta Rika oldu. Ölüm grubunda lider çıkan Kosta Rika, Yunanistan'la eşleşti ve bu büyük hikayeyi daha da uzatabilir.ELEMELİ maçlarda her türlü sürpriz yaşanabilir. O yüzden bir öngörüde bulunmak çok da sağlıklı değil. Fakat tekrar belirtiyorum çok da görkemli bir futbol oynamasalar da Hollanda veya Arjantin'den biri finalist olacak gibi duruyor.