Açın köprüyü Aslan geliyor

ÖYLE kötü başladı ki G.Saray oyuna Chelsea sadece pas yapıp nerede duracağını bilerek sarı-kırmızılıları bozguna uğrattı ilk dilimde... Hakan Balta ve Hajrovic tercihleri Chelsea'nin ekmeğine yağ sürdü.

9'DA Eboue sağda topu kaybederken Azpilicueta derinlemesine inip Muslera'nın çıkıp-çıkmama tereddütünden faydalandı ve penaltı noktasındaki Torres'i buldu. İspanyol golcü de bu hatayı affetmedi: 0-1.

Orta sahada Selçuk-Melo, Londra ekibine karşı vasıfsız kalınca Chelsea tek pas yaparak hızlı ataklar buldu... 11'de Drogba ve 17'de Hajrovic'in denemelerinin dışında G.Saray varlık gösteremezken Mancini 31'de Boşnak oyuncusunu aldı kenara... Yekta Kurtuluş ile ortayı üçledi...

42'DE Arena’da Donk vakasının benzeri yaşandı... Elindeki topu taç kullanılırken sahaya atan Terry takımının gol yemesini engellerken sarıyı gördü...

SEMİH NEDEN YOK!

İKİNCİ yarıda neden oynatılmadığı meçhul Semih de dahil oldu. G.Saray özüne dönerken sahadaki dengeler de sarı-kırmızılıların lehine değişti. Pas yüzdesi artarken oyun da dengeye geldi. 63'te Drogba'nın indirdiği topu Selçuk direğe nişanlarken 64'te maça denge geldi.. Sneijder'in ortasında Chedjou Cimbom'un umutlarını yeşertti..

ANCAK bu umut taraftara yönelikti çünkü oyuncular sanki öndeymiş gibi rölantiye aldılar oyunu. Chelsea'nin katı savunması da G.Saraylılar'ın ortalarını tek tek toplayıp avantajı Londra'daki rövanşa götürdü 1-1'lik skorla.

AYRI birer parantez açılması gereken 3 isim vardı dün...

1-MancInI: Takımın dengesini bozdu kurduğu 11 ile.. 2. yarıda telafisi yetmedi maçı çevirmeye.

2-Melo: Sahanın her yerindeydi. Herkes hırs nedir unuturken o hatırlattı...

3-Terry: Yaşlı kurt hava toplarında fire vermedi. Savunmasının direncini sürekli yüksek tuttu.