Gazete Vatan Logo
Futbol Şimdi ne olacak?

Şimdi ne olacak?

VATAN yazarı İbrahim Seten, Yargıtay kararlarının açıklanmasının ardından Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe'nin geleceği ilgili 'Şimdi ne olacak?' sorusunun yanıtının ne olabileceğini değerlendirdi.

Şimdi ne olacak?

İşte İbrahim Seten'in değerlendirmeleri:

3 Temmuz'dakine benzeyen kaotik bir gün yaşadık dün.. Yargıtay 5. Dairesi şike cezalarını onadı ve bilen-bilmeyen herkes Aziz Yıldırım ve F.Bahçe'nin geleceğiyle ilgili ahkam kesmeye başladı.. Bu dezenformasyon bulutundan nem kapmak istemeyenler için "Şimdi ne olacak?" sorusunun cevabını gelin, birlikte arayalım..



* Aziz Yıldırım'ın bundan sonraki oyun planı ne olabilir?

- Başkan, kulüp sitesinden yaptığı açıklamaya göre kendisi için son düdüğün çalmadığını düşünüyor.. Bunun için de dayandığı 2 sebep var:

1. F.Bahçe'nin istim üstündeki performansı ve kendisinin camiadaki tartışılmaz liderliği.. Bu sayede tüm camianın desteğini arkasına alacağından şüphesi yok..

2. Hukuksal alanında yaşanan genel kanaat değişikliği ve Ergenekon, Balyoz, Şike davalarının tekrar yargılama sürecine girmesiyle ilgili genel beklenti..

Aziz Yıldırım, bu iklimde son şans olarak kendisinin ve F.Bahçe'nin bütün gücünü siyasete karşı kullanmayı deneyecektir mutlaka..

* Aziz Yıldırım nasıl hapse girmez?

Yargıtay 5. Dairesi, dosyayı infaz için yerel mahkemeye, o da infaz savcılığına gönderecek.. Bu da prosedüre göre 20-30 gün sürüyor.. Bu süre içinde TBMM'den çıkacak kanun değişikliğine yapılacak "Özel Yetkili Mahkemeler'in verdiği kesinleşen hükümler de geçersiz sayılır ve yeniden yargılanır" eklemesi sayesinde Aziz Yıldırım'ın önü tekrar açılabilir..

Eğer bu düzenleme ivedilikle yapılmazsa, infaz gerçekleşir ve Aziz Yıldırım yeniden yargılanmayı parmaklıklar arkasında beklemek zorunda kalır.. O halde de ancak dosyayı yeniden yargılayacak olan mahkeme, takdir hakkını kullanarak Aziz Yıldırım'ın tutuksuz yargılanmasına karar verebilir.. Hapiste yattığı süre ve işlediği suçun nevii açısından bu kararın alınması kuvvetle muhtemel.. Ancak, o karar için de 3-6 ay arasında zaman gerekiyor..



* Aziz Yıldırım'ın B planı nedir?

Bana sorarsanız; infaz gerçekleşsin veya gerçekleşmesin, Aziz Yıldırım'ın 2015 yılındaki olağan seçime kadar F.Bahçe'yi yönetmesi muhakkak.. Bunun da yolu şu:

- Aziz Yıldırım 2015'e kadar mutlaka yeniden yargılama veya genel af bekliyor.. O zamana kadar kulüple bağı geçici biçimde kopabilir, bu bağ hukuken tekrar kazanılamasa bile, kulübün başkanlığına kendisine yakın bir isim gelir.. Aziz Bey de daha önce Süleyman Demirel'in yaptığı gibi "bir bilen" modeliyle kulüpteki etkisini sürdürür..

- Fiili durumda Aziz Yıldırım, Dernekler Yasası uyarınca yöneticilik kabiliyetini kaybediyor.. Ama F.Bahçe A.Ş.'de CEO'luk gibi idari bir görevle mevcudiyetini sürdürebilir.. Son yaptığı açıklamadaki "..gerekirse kulübün bekçiliğini bile yaparım.." ifadesi bende bu izlenimi uyandırdı doğrusu.. Kulübün herhangi bir biriminde fiilen yer alması, Aziz Yıldırım'ın F.Bahçe'yi idare etmesi anlamına gelir çünkü..



* Aziz Yıldırım'ın yok olma ihtimali hiç yok mu?

Bu sorunun yanıtı da UEFA'dan geçiyor.. UEFA Disiplin Komitesi'nin vereceği süreli veya ömür boyu bir men cezası, bütün hesapları alt üst eder.. O saatten sonra Aziz Yıldırım'ın kulüpteki her türlü idareciliği halinde, UEFA tarafından TFF'ye baskı yapılır ve Aziz Yıldırım F.Bahçe'nin önünde büyük bir engel olmaya başlar.. Her daim arkasında yer alan camiası, F.Bahçe'ye zarar vermeye başladığı hissettiği anda Aziz Yıldırım'ın arkasındaki desteğini çekecektir..

* Peki şimdi ne olacak?

İhtimalleri sayıyorum:

1. İnfaz uygulanırsa, Aziz Yıldırım ister hapse girsin ister yurt dışında kalsın, Nihat Özdemir veya Abdullah Kiğılı başkanlığında geçiş veya yargılama sürecinde ne olacağı izlenir..

2. Ali Koç gibi güçlü alternatif isimler, ara dönemde -2015'e kadar- kesinlikle aday olmazlar..

3. UEFA baskısı ile F.Bahçe'nin şampiyonluğu alınsa bile, o kupa başka hiçbir kulübe verilmez.. Statüye göre o sezonun şampiyonu "yok" sayılır.. Dolayısıyla Trabzonlular hiç ümitlenmesin..



* Önümüzde yerel seçimler, sonrasında C.Başkanlığı seçimi var.. Siyaset hiç mi Aziz Yıldırım'ı kollamaz bu süreçte?

Başbakan Tayyip Erdoğan; 3 Temmuz sürecinde F.Bahçe'nin kurum olarak ceza görmemesi için, dünya futbol literatürüne "Ceza verirken kişiler ve kurumlar ayrılsın" şeklinde içtihat yerleştirmiş bir siyasetçi.. F.Bahçeliliği kesinlikle tartışılmaz..

Ancak bütün çabasına rağmen şu anda; özellikle Kadıköy'de ağır hakaretlere maruz kalıyor her maçta..

Alex lehine, Aykut Kocaman aleyhine bağırıldığı Antep maçında mikrofonu eline alarak kendi taraftarına ayar veren Aziz Yıldırım'ın Başbakan ile ilgili tezahüratlara kayıtsız kaldığını, maç sonrasında bile ne kendisinin ne de herhangi bir yöneticinin bu hakaretlerle ilgili bir kınamada veya imada bulunduğunu hatırlayalım..

3 Temmuz'dan beri hiç karşı karşıya gelmeyen Başbakan ile Aziz Yıldırım'ın, aradaki tüm iyi niyetli elçilere rağmen, aralarının sıcak olduğunu düşünmüyorum.. Kadıköy'deki tezahüratlar da bunun bir tezahürü..

Dolayısıyla Aziz Yıldırım lehine bir pozitif ayrımcılık olması, en azından şimdilik, ihtimal dahilinde değil..

Haberin Devamı