BEŞİKTAŞ, bir derbi ne kadar yanlış oynanırsa 90 dakikayı öyle oynadı.. Maksimum hatayla! Gökhan Zan’ın ıskası mesela. Tesadüf mü? Değil... Bu oyuncunun temiz bir derbisi yok ki! İlk yarıdaki maçta Güiza’yı kaçıran yine oydu.ZAPO olsa farkeder miydi? Etmezdi. Beşiktaş’ın zirveye oynayan takımlara karşı bu kadar aciz kalışının sırrı belli. Olmayan takım savunması! Nobre önde bastığında bile çözülemedi. Oynasa avantajdı.CAPELLO olsa, Bobo-Holosko-Delgado-Tello dörtlüsüne önde baskı yaptırabilir mi? Sanmam.. Mustafa Denizli gibi ‘asker’ ruhlu bir adam söz geçiremiyorsa, mevzu tartışılmaz. Gökhan Gönül-Yasin kendi arasında 50 pas yapıyor ama bu dörtlüden bir hamle yok! Ki sürekli Yasin’e top şişirdiler. Oysa ona bassan, 3 gol atarsın...***OYUNUN ilk yarım saatinde topla oynama oranı %61’e 39 F.Bahçe lehineydi... Hangisi şampiyonluğa oynuyor, hangi takım ev sahibi anlayamadım açıkçası... Aslında F.Bahçe öyle güzel topu soğuttu ki, Barcelona kıskanmıştır!BEŞİKTAŞ’IN izin vermesi ise önemli detay. Dünyada hiçbir takım rakibinin bu denli pas yapmasını izlemez. Polis kesilir, topu alır. Yapmıyorsa, antrenör sahaya girer, sopayla oyuncularını kovalar. BUNA rağmen Yusuf-S.Özkan-Cisse hamlelerinin Beşiktaş’a kattığı değer ne peki? Denizli formsuz.. Ve 2. yarıda F.Bahçe’nin düştüğü, ayağa kalkamayacağı anı yakaladığında (64. dakika) bunu bile kullanamadı. Bunun temelinde de ’kız takımı’na dönüşmek var! ***F.BAHÇE’Yİ çözmek mümkün değil. Takım iyi oynuyor... Emre ile Deivid sahneye çıkıyor, kavga ediyorlar! Alex yokken Deivid ‘Samandıra’nın Sultan’ı sanıyor kendini. Bu fikre bizi götüren neden onunla tartışan Uğur’un 2 maçlık sürgüne gönderilmesi..FAKAT Emre’yi de onaylamak imkânsız! Bir katil gibi bakıyor Deivid’e.. Takım ‘şurup’ gibi Beşiktaş’ı içiyorken, takımı sırtlayan Emre’yi Aragones kenara aldı. Güya Emre sakatmış. Devrelik adamlık ilginç.BU noktada F.Bahçe, Beşiktaş’ın ‘hastalıklı’ haline şükretmeli. Hastalık dediğim ‘şampiyonluk’ stresi.. Son yıllarda bu onlar için bir virüs.. Maçın geneline baktığınızda ise F.Bahçe’nin oyunun hakimi olması sözkonusu. Bir saniye bile şans tanımadılar Beşiktaş’a.. Bunun hakkını vermek lazım.***PARLAK oyun, Güiza’nın patlaması F.Bahçe’nin bir derbi takımı olduğunun belgesi.. Üstelik F.Bahçe bunu Alex’siz yapıyor. Bu bile Alex’ten kurtulmak için bir mesaj! Ya da şunu söylemek lazım. Aziz Yıldırım ‘bıçak sırtı’ maçlara takımı iyi motive ediyor! Haftayı nasıl geçirdiğini tekrarlamaya gerek yok.DÜMENE geçen, primleri arttıran o. Napolyon gibi savaş taktikleri yapıyor. Bir yemek bile buna basit örnek! Kritik maçları sanal oynuyor ve kazanıyor. Belki Anadolu maçlarına da iyi ders çalışmalı.. Eğer lig 5 takım arasında oynansa F.Bahçe (14 puan aldı) rakiplerine fark atacak! Bu bize 2 şeyi daha ispatlıyor:1. F.BAHÇE’NİN kadro yapısı ehli-keyf... Rakibine göre maç oynuyor. Bu resmen bir kimliksizliktir!2. KURULAN kadro kontratak takımı... Güiza’nın şov yapması da bundan! Ki Okçu, Kezman rolüne üstlendi, onun gibi sürekli derbi golleri (BJK’ye 2) atıyor. Bu yeni sezon için veri olmalı. Transferde dikkat!***SON yarım saatteki F.Bahçe onbiri ilginçti... V.Demirel - Ali Bilgin, G.Gönül, Yasin, Carlos - Emreciksin, Selçuk, Deniz, Uğur - Kazım - Güiza... Mustafa Denizli’nin tabiriyle ‘bir baltaya sap olamamış’ bir ton adam! Ama onlar oyunu doğru oynadı!ÖZELLİKLE de Gökhan Gönül... Bu tarz akil adamların geride efsane maçlar çıkartması normal.. (Kewell, Balta vb.) Edu, Lugano, Yasin, Önder, Can’ın ilaç olamadığı defansta sezonun en ‘kahraman’ stoperi olması ayrı bir ibret tablosu..SON söz; derbileri kazanarak sezon kurtarılmaz, şampiyon olunmaz. F.Bahçe bunu artık bilmeli, öğrenmeli..