MERAK edenler oluyor, “Neden bu kadar sert üslûp kullanıyorsun yazılarında?” diyorlar.. Haklılar ama maalesef muhatap olduğumuz üslûbu hiç bilmiyorlar.. Karşımızda güç ve ahlâksızlık çukurunda her türlü yalana tevessül eden bazı insanlar var ve çoğu zaman hakaret ediyorlar.. Biz de insanız.. Hakarete aynı üslûpla cevap vermiyoruz, ancak kalemimizin ucu da sivriliyor..TABİİ, şunu da gözardı etmeyelim.. Zamana karşı bir haber yarışı içindeyiz.. Ve yanlışlar da yapıyoruz.. Dünkü gibi mesela.. Antalya’da Şeref Tribünü’nde sarhoş meczubun biri ile F.Bahçeliler arasında yaşanan arbedeyi en doğru biçimde haber veremedik sizlere.. Yaşanan tatsızlıkların geneli doğru ama Aziz Yıldırım’ın Cihan Kamer ve İlhan Ekşioğlu’nu haşladığını iddia ettiğimiz bölüm yanlış.. Bu yanlışı düzeltip, muhataplarından özür dilemek mesleki görevimiz.. Onları üzdüğümüz ve sizlere yanlış bilgi verdiğimiz için biz de üzüldük..***TABİİ her üzülen, canı sıkılan; haberi yapan gazeteciye küfretme hakkına sahip olmaz.. Bakın, biz gazeteciler özeleştirimizi yapalım adam gibi.. Ancak kulüp-gazeteci dengesini sağlamak için, bazı yönetici tiplerinin de kendilerini gözden geçirmesi gerektiğini unutmayalım..VATAN’DA yer alan kısmen yanlış haber nedeniyle Aziz Yıldırım, Cihan Kamer ve İlhan Ekşioğlu kendi meşreplerine göre bazı açıklamalar yaptı fenerbahce.org’a.. Tarafsızlık penceresinden bakarak üçünün de kişisel analizlerini yapmak istiyorum..***AZİZ YILDIRIM: Onun derdi 1 gün önceye dayanıyor olabilir.. Çünkü biz “Spor Toto, Düzce Topuk Yaylası Tesisleri için F.Bahçe’ye 7 milyon lira verdi” şeklinde bir haber yaptık.. Bizi yalanladılar.. Ben de “Hayır beyler, asıl siz yalan söylüyorsunuz.. Bu parayı aldınız, çünkü bunu o kurumun en üst mercilerine onaylattık” dedim.. Aziz Bey, bu tip karşılık vermelere kızar, bunları otoritesini sarsmak olarak algılar, çünkü onun gücü biraz da ürkütücülüğünden gelmektedir.. Nitekim, bizim yanlış yaptığımız haber için ağır bir açıklama yapmış.. F.Bahçe Başkanı’na yakışmıyor ama Düzce meselesini bilirseniz, anlaşılabilir bir demeç..CİHAN KAMER: Dün kendisini telefonla aradım.. “Sizin gibi iyi gazetecilerin böyle bir hata yapması beni üzdü.. Bizi başkanın şamar oğlanı gibi göstermişsiniz, bu büyük bir hakaret” dedi.. Adam haklı.. Kendisinden özür diledim.. Ayrıca teşekkür ettim.. Çünkü onun haberle ilgili açıklaması çok daha makûl ve genel seviyenin üstünde özellikler taşıyor..İLHAN EKŞİOĞLU: Kaleyi boş sanmış ve ağalarından da gazı almış belli ki, neredeyse ana avrat küfretmiş bize.. “Ahlâksız ve şerefsiz” demiş, “yalancı” demiş.. F.Bahçe taraftarının önüne atmış.. Birine yaranmak istercesine ağzına geleni söylemiş.. İşte burada bir “dur” demek gerekiyor.. Demek ki çapı bu kadar! Adeta aynaya bakarcasına konuşmuş.. Hiçbir şekilde F.Bahçeli yönetici vakurluğuna uymayan ifadeler kullanmış.. Ayrıca bizi dava edecekmiş.. Küfürlerle bezeli savunmasından sonra bakalım mahkeme hangimizi haklı görecek, merak ediyorum.. Kendisini haklı görürken, karakteriyle ilgili öyle büyük ipuçları vermiş ki; kim olduğunu, hangi amaca hizmet ettiğini ve karakter açısından kaç kırat değer taşıdığını göstermiş.. Ama bunun bile farkında değil..***ÖYLE çift ruhlu insanlarla karşı karşıya kalıyoruz ki.. Kimi Aziz Yıldırım yönetiminden istifa ettikten sonra gazetecilere “Oh rahatladım.. Meğer ben ruhumu satmışım o yönetimdeyken” diyor, tekrar o koltuğa oturunca sahiden ruhunu satmış gibi davranabiliyor.. Kimi Aziz Yıldırım’la arkadaşsan 500 metreden selam veriyor, onunla küstüysen burnunun ucundan selamsız geçiyor.. Bu kadar kendilerini unutmuşlar.. Neyse, onlar ne ilk olacaklar ne de son.. Biz işimizi doğru biçimde yapacağız, yapmamışsak özür dileyeceğiz ama hiçbirinden korkmayacağız..BU yazıyı niye yazdım? Görün, anlayın diye.. Üç açıklama.. Üçü de F.Bahçe’den.. Üçü de farklı.. Herkes kendi insani vasıflarını sergilemiş.. Aralarında işin kolayını bulanlar var.. F.Bahçe’nin gücünün arkasına saklanıp sokak ağzıyla kavga edenler.. Saygıdan, sevgiden, doğruluktan nasibini almamış olanlar, güce tapanlar.. Gerçek F.Bahçeli hangisi? Tabii ki 104 yılın ağırlığını taşıyanlar.. Taşımayanlar zaten kendi kötülükleriyle sonsuza kadar yaşamaya mahkûmlar..BAKIN, bizim F.Bahçe ile hiçbir derdimiz yok, olmaz, olamaz.. Ancak kendilerini F.Bahçe kadar değerli sananlar da onlara boyun eğeceğimizi sanmasınlar!