ŞİLİ maçtan sonra çok bilindik “Çok koştuk, çok mücadele ettik ama gücümüz yetmedi” klişe demecini rahatlıkla kullanabilir. Sağolsun modern istatistikler ispatlıyor. 8 km. daha fazla koşmuş Şili. Malum Bielsa’nın günümüz futbol dünyasında çılgınlık sınırında hücum ağırlıklı ve saldırgan oynadığını da biliyoruz, gördük.ANCAK çok koşmak, çok hücum etmek iyi organize olmuş bir takıma çok bir şey ifade etmiyor. Dunga’nın bu Brezilya’sı ülkenin genel DNA’sından oldukça farklı bir takım. Neredeyse 80’lerin Almanya’sı gibiler. Öncelikle pek altın rengi formaların üstünlüğü olarak telaffuz edilmeyen savunma. Dünyanın en iyi savunma yapılan ligi İtalya’nın en iyi iki takımı Inter ve Roma oyuncularından kurulu bir dalgakıran adeta. Şili istediği kadar koşsun, saldırsın betona çarpıp eriyen dalgalar gibi etkisizleştirdiler rakip hücumları. Ne ironik. O savunmanın yapıldığı İtalya’nın kendi milli takımı artık o ölçekte savunmacı yetiştiremediği için Dünya Kupası’nı televizyondan izliyor.NAZARLIK ROBINHOİŞİN hücum yönü ise İspanya ağırlıklı. Kaka, Alves, Fabiano; Real Madrid, Barcelona, Sevilla temelli oluşturulmuş durumda. Dalgakıran savunmadan dönen toplarda geniş alanı en iyi kullanan ligin hücumcuları. İtalya-İspanya ortak yapımı sanki bu yeni Brezilya. Bir de o disiplinin, o düzenin içinde nazar boncuğu Robinho var. Devamlılığı Avrupa’da yeterli olmadığı için Milli Takım’da oynayabilmek adına ülkesine dönen Robinho. Real ve City gibi şaşalı formaların ardından, altın sarısı uğruna bir Brezilyalı için pek de kolay olmayan bir şekilde eve dönen Robinho. Bu takımda oynamak adına şova kaçan, disiplinden uzaklaşan içgüdülerini bastırmayı öğrenen bir Robinho.ÜÇ gol attı Brezilya. Biri kornerden kafa. İkincisi açık alanda çabuk paslaşıp, kaleciyi çalımlayarak boş kaleye. Üçüncüsü organize hücum sonu orta mesafe şut. Kaçan veya kurtarılan uzak şutlar cabası. Her şekilde hücum ettiler yani. Savunmadan başlayan, hücumla birleşen akıcı, düzenli bir oyundan bahsediyoruz. Avrupa’nın en iyi liglerinin en iyi yönlerinin birleşimi gibiler. Ve kupa ilerledikçe, birbirlerine ısındıkça daha da iyiye gidiyorlar.