TRABZON’UN maç öykülerindeki istikrar herkesi nasip olacak gibi değil. Takım ağırlıklı olarak maç seçer. G.Saray karşısında olduğu gibi döktürür. Sıkı bir rakip çıkınca işlerin nasıl gideceği Allah’a emanet edilir. Göztepe karşısında da süreç benzer işledi. Ama önce Ünal Hoca... Rodellega’dan neden vazgeçti? Kendisini ispat adında didinen ve de iş çıkaran adamı kesmek nasıl bir mantık bilinmiyor. Keza Nwakaeme! “İyi ki transfer edilmiş” dedirten performans niye kesilir? Bu da ayrı merak konusu.HEDİYE GOLLER!SAHADA olanlar, Göztepe’yi mi küçümsediler yoksa, zaten daha sezona girmediler ilk yarı hayâl kırıklığıyla geçildi. Yaygın deyişle topun arkasında, Halil ve Yasin’le hücuma kalkan bir rakibe ne ‘dur’ diyebildiler ne de oyun kurabildiler. Onur’un özel katkılarıyla (!) defans bloğunun uyumasıyla iki golü hediye ettiler. Burak’ın yarattığı ama aynı şekilde kaçırdığı penaltı vuruşu gol olsa ilk yarı sonunda oluşacak tek fark daha motive edici olurdu.İKİNCİ yarı panikle oluşan yüklenmeyle başladı. Göztepe iyice yaslandı. Amiri’nin yerine giren Rodellega’ya çift forvete dönüş etkili oldu. İlk yarıda uyuyan herkes; Sosa, Yusuf, Abdülkadir, Onazi oyuna girince pozisyonlar ard arda geldi. Nwakaeme de nihayet devreye girince mücadele tek kaleye döndü. Gol VAR sonucu ortaya çıktı. Bence gri. Burak bile inanmamış görünüyordu. Ama hakem verince Trabzon’u umutlandırdı. Son anda direkten dönen top ardından yine VAR’la iptal edilen gol sayılsaydı da Trabzon’la ilgili fotoğrafı değiştirir miydi, zor! Burak’ın topu elle kontrolü şaşırtıcı mı? Bütün mesele de bu zaten!