İlk yarıya bakıldığında kimse Trabzon’un 3 gün önce yüksek tempolu, adrenalini had safhada, 120 dakikalık bir mücadeleden çıktığını düşünmedi. Hatta “Aşk olsun, böyle düşünenleri mahcup ediyorlar, Türk takımları da sık aralıklarla maç yapmayı öğreniyor” dedirten tattaydılar. Sonra ortaya çıktı, yorulmuşlar. İzleyenleri yanılgıya düşüren Trabzon değil, rakibin sabırlı şekilde beklemesiymiş.ÖNCE denk ama dakikalar ilerledikçe konuk ekibin ağırlığını koyduğu gözlenen bir mücadele görüldü. Belediye’nin ceza alanı çizgisi çevresine ördüğü duvarı aşmak için yine Alanzinho ve Adrian’la göbekten çalışmayı tercih etti Trabzon. Rakipler de armut toplamıyor, çözüyorlar, ona göre çalışıyorlar. Baskılı oynayan ancak etkili 2 pozisyon bulabilen Trabzon’da gol de bunlardan birinde geldi. 2. yarı başlar başlamaz ise skoru ortaya çıkaran tablo maça damgasını vurdu. Rakibin atak ve gol arzusuyla sahanın her bölgesinden yaptığı baskıyı önde kesemeyen Trabzon, defansının da akılalmaz hatalarıyla bir anda yenik duruma düştü.ÇARESİZLİĞİN ÖFKESİSONRASI faciaydı ama. Yorgunluğun futbolcuları etkilediğinin gözlendiği dönemde Belediye topu istediği gibi çevirirken bordo-mavililerde çaresizliğin öfkesi hakim olmaya başladı.BUNU hakemi aldatmaya yönelik abartılı hareketlerle de “süslediler”. Ama Serkan örneğin, Metin’in kendisini itmesine, hiç yakışmayan tepkiler vererek tribünleri gaza getirirken, aynı Metin’in kale dibinde takımı gol yemesin diye tekmeye nasıl kafa koyduğunu da görmüştür mutlaka. Ya da maçı kimin hak ettiği bu iki futbolcunun sergilediği tavırların içinde gizli de denebilir.