Bordo-mavili kadro yine kenarda zengin, sahada Akhisar maçını anımsatan “ilginçlikte” müsabakaya başladı. Tolunay Hoca herhalde “benim 11 böyle” demek istiyor. Trabzonspor’un özellikle mücadelenin 60 dakikalık bölümünde ortaya koyduğu futbol hafta boyunca atfedilen önemle tamamen ters orantılıydı. Sanki puana çok ihtiyacı olan onlar değilmiş gibi. Ne istek, ne hırs, ne gol atma çabası, ne futbol adına bir strateji, plan.. Hepsi hak getire.. Pporokol tribününü dolduran eski yeni Bakan’ların, milletvekillerinin hatırına bile kılını kıpırtıdan yoktu. Tolunay Kafkas’ın arada bir kenara gelip takımını hareketlendirmeye çalışıp sonra büyük bir umutsuzlukla yerine dönüp çökmüş gibi oturup kalması durumun zaten özeti olarak anlaşılabilirdi. KADERİ ORDUSPOR ÇİZDİAçarsak, öncelikle ilk yarıda iki tarafın da asla birbirine üstünlük kuramadığı bir tempo yaşandı. Trabzon’da kanat organizasyonu diye bir şey kalmamış. Serkan ve Volkan küçük dalgalanmalar dışında yoklar. Bir ara Trabzon’u adeta tek başına sırtlayan Olcan yerlerde sürünüyor. Hücum için tek atraksiyon kalmış; Alanzinho topu ayağında bulduğu anda peşinden biri kovalıyor gibi koşuyor. Pas verir de bir pozisyon ortaya çıkarsa ne ala. Ya da şutu kaleyi bulursa, eh işte. Kafkas ikinci 45 dakikaya Alanzinho/Adrian değişikliği ile başladı. Bu önce ilk yarıdaki dağınıklığı ortadan pek kaldırmasa da oyunun kaderini Orduspor belirledi. Mor-beyazlı ekip zaman zaman rakibinden daha derli toplu bir futbol sergilemesine karşın süre azaldıkça bir puana da razı olma düşüncesiyle geri çekilmeye başladı. 60’tan itibaren başlayan bu performans karşısında doğal olarak rahatlayan ve iştahı artan Trabzon baskıyı kademe kademe artırdı.