Trabzonspor için artık anlamı kalmayan lig karşılaşmasını önemli kılan şüphesiz İstanbul BŞ’nin sıralamadaki konumuydu. Özellikle Akhisar ve Karabük kaderlerinin ev sahibi ekibin “iş ahlakına” daha açık deyişle “namusuna” emanet etmek “zorundaydılar”! Elbette asıl olarak Tolunay Kafkas kupa finaline kadar sakin, oynamayanları sahaya sürerek, kazasız belasız gitmek isterdi ve bu onun en doğal hakkı olurdu ama kader diyelim kartların farklı dağılmasına neden oldu. FIRTINA İSTEKLİ BAŞLADIİki yarı, iki farklı mücadeleye tanık olduk. İlk 45 dakikada Trabzon çok farklıydı. Artık Tolunay Kafkas’ın kafasında şekillenmeye başlamış Adrian, Halil, Olcan’ın ağırlığı üstlendiği kadro Trabzon’un Avni Aker’de kısa sürede oyunun hakimiyetini ele geçirmesini sağladı. Başlama düdüğüyle oyunu sürekli ileri taşımaya başlayan ev sahibi bordo-mavililer, topa çok daha fazla hükmederek İstanbul BŞ’nin nefesini kesti. Erken gelen 2 gol Bülent Korkmaz’ı umutsuzluğa iterken Doka hamlesiyle takımın ayakta tutmaya çalıştı. Golü de buldu doğrusu ama Trabzon çok istekliydi, ilk yarının yıldızı Halil’le üçüncü golü bulmakta gecikmedi. BELEDİYE UMUTLANDIİkinci 45. dakika konuk ekibin “ya herrü ya merrü” diyerek artık gol peşine düştüğü bir tempoyla başladı. Zenke’yi de sahaya süren Korkmaz istediği tempoyu hem yakaladı hem umutlandı. Hızlı hücum ve bu kez isabetli paslarla cesaretle yüklenen İstanbul BŞ önce direkleri dövse de kendisine umut verecek golü bulmakta gecikmedi. Kafkas ise duruma önce Adrian-Sapara daha sonra da Volkan-Yasin değişikliği ile karşılık vermek istedi. Belediye bunu umursamayacak ya da kıracak bir azimle yüklenmeye devam etti. Doğrusu Trabzon bu isteğe çare bulmakta çok zorlandı ve Onur’lu kale uzunca bir süre yüreği ağzında mücadele etti.Bu baskı, şüpesiz İstanbul BŞ için diğer yandan risk almak demekti. Trabzon da Yasin’in ayağından son dakikalara girilirken cezayı kesti ve İstanbul BŞ’nin umutlarını son haftaya bıraktırdı.