Türkiye, Akdeniz Oyunları’ndan hem altın, hem de toplamda kazandığı madalyalarla rekorlar kırarak, belki de ilk kez başarıyı güreş, halter, tekvando gibi sporların arkasına saklanarak değil cimnastik, yüzme, kano, masa tenisi, tenis hatta bocce gibi spor dallarını da ‘portföyüne’ dahil ederek tamamladı.Sporu yöneten irade atletizm ve suyla ilgili branşlarda yükselerek ses getirmeyi planlıyor. Ama Mersin’de en çok cimnastikte altın getiren Ümit Şamiloğlu’nun başarısı göz yaşarttı. Plaj voleybolu, Badminton gibi branşlarda gelen madalyaları da sayalım. Basketbolda altını aldık ama voleybolda kadınlarda 5. kez karşılaştığımız İtalya ile hesap kesemedik. Atletizm keza güreş kadar yani 19 madalya ile görevini yerine getirdi. Yüzme altınsız da olsa 10 madalya ile şaşırttı, sevindirdi.. 47’si altın 126 madalya.. Teker teker hepsini sayarız. Sadece bizim sporcularımıza değil, 24 ülkeden gelen 3000 küsur kişiye aynı sevgi dileklerini yollamak gerek..‘GENÇLER KATILSIN’Aslında uzun süreden beri uluslar arası ‘değer’ kaybı yaşadığı malum bir organizasyona biz neden bu kadar yoğun ilgi gösterdik? Altına 500 Cumhuriyet altını verecek kadar hem de.. Sorunun yanıtı 2020 iddiamızda gizli sanırım. Eylül ayında yapılacak seçime kadar oy vereceklere “Bakın biz 18 ayda neleri tamamladık. Başarı kapasitemiz de gördüğünüz gibi üst düzeyde. Stattı, yemekti, ulaşımdı, yoldu, konaklamaydı, gönüllüydü hepsini kimsenin şikayeti olmadan başarabiliyoruz, biz istersek her şeyi yaparız” denmek istendi. Bakan Suat Kılıç hiçbir sıkıntı olmaması adına gerçekten şaşırtıcı bir efor sarfetti. Eksiklik ve aksaklık elbette oldu. Kapanış töreninin çok başarısız performansı dahil buna örneğin.. Ama bazı şikâyetler dışında genel bir memnuniyet yaşandığına tanık olduk Mersin’de. Önerimdir; eğer bu oyunlar devam edecekse 20 yaş sınırı getirilsin..