Hami Mandıralı’nın iş başı yaptığından beri herhalde en şaşırtıcı performansını gösterdi Trabzon. Daha doğrusu böyle bir görüntü sıradandı da uzunca bir süreden beri unutmuştuk. Daha açık deyişle iki farklı oyun izledik de denebilir. Önce şahane, sonra bahane! Mazallah tribünler dolu olsaydı panikten yenik duruma da düşerdi Trabzonspor ama ilahi takdir diyelim. Avrupa’ya gidecek işte...Hami Hoca, Kayseri Erciyes’i 5’lik yapan kadrosunu bozmadan sahaya çıktı. Yusuf özellikle kaldığı yerden devam edince gol de erken geldi. Onun ortası kadar, Henrique’nin takibi ve kafası da şahaneydi. Sonra, ilk yarıdaki ikinci gole kadar, hafta içi Şampiyonlar Ligi’nde tanık olduğumuz tablonun hemen hemen bire bir aynısı sahaya yansıdı. Trabzonspor, yani ev sahibi, topa nerdeyse tamamen hakimdi ama pozisyonları rakip, yani konuk, buldu. Tamam şutlar etkili değildi ancak Onur sıkça ‘rahatsız’ oldu. Yusuf-Henrique yani ‘Şahane ikili’ son dakikada yine devreye girince Karadeniz ekibi soyunma odasına rahat gitti.Gaziantep yapacak bir şey yok diyerek ikinci yarıya gol için yüklenerek başladı ve baskı isteğini de doğrusu uzun süre elini kolunu sallayarak gerçekleştirdi. Zira Yusuf sakatlandı ve sahaya dönemedi. Olcan onun yokluğunda ‘iş başa düştü’ gibi bir düşünce yolunu tercih etmeyip ilk yarıdaki gibi sahada dolaşmayı tercih edince Trabzon’da kanatlar düştü. Kanatlar düşünce Henrique bitti. HER ŞEYE RAĞMEN...Orta alanda görev yapanlar da rakibin durumdan istifade yüklenmesi karşısında savunmayı daha çok düşünmek zorunda kalınca ‘fırtına terse’ esmeye başladı. Buna bir de Bosingwa’nın sakatlanarak çıkmasıyla da defansif zaafiyet eklenince Cenk’in güzel kafa vuruşu Avni Aker’e hareket getirdi.Hareket G.Antep’in yüklenmeye devamı yanında kontratak fırsatı bulan Trabzon’u da içine alıyordu şüphesiz. Uzatma dakikalarına sığan biri Bourceanu’nun ayağından direkte patlayan, üç pozisyon durumu özetleyen işlerdi. Galibiyet elbette önemliydi. Trabzon yönetimi bir yandan transfer diğer yandan yeni teknik direktör arayışlarıyla ortalığı çalkalayıp dursun, ‘her şeye’ rağmen aslanlar gibi mücadele eden takımı görmesin. Ne gam!