HAMİ Mandıralı asil olarak görevlendirildikten sonra takıma oynattığı stratejiyle büyük umut verdiği için ciddi kamuoyu desteği aldı ve 'Gelecek sezon da devam etsin' rüzgarı yakaladı. Seyirci baskısının yokluğu da elbette bu 'Başarıda' önemli etkendi. Şansı da yaver gidiyordu yani...ANCAK ligin sonu yaklaştıkça ilk haftalardaki tabloda değişiklik var ve ‘Bombacı’ iyi bilir ki, Trabzonlu, rakibi ısıran oyun ister. Yenilse bile. Böyle maçlar sahadan önce kafada oynanır. Tonlarca işine yarayacak malzemeyle gelecek bir rakibi belli ki çözememiş teknik heyet. Ya da oyuncuları işin ciddiyetinin farkında değil. Rakip güya kupa yorgunu, gevşeme ihtimali yüksek. Mancini, Semih diye sağ bek icat etmiş. Herkesin yeriyle oynuyor. Selçuk formsuz, Melo ayrı hikaye. O Semih ki, Eskişehirli Erkan madara etmiş adamı; Trabzon'da iki asistle maçın kahramanı! TRABZON hiç şüphe yok ki gelecek sezonu yukarılarda geçirmek istiyorsa Yusuf ve Olcan en önemli adamlardan ikisi olacak. Ama onlar bu işi şimdiden ciddi tutmalılar. İkisi de çalışmadı. Oysa onlardan her maçta farklı bir başarı öyküsü çıkabilir. Tamam, G.Saray orta alanı Yekta, Selçuk ve Melo'yla iyi kapatarak oralardan bu ikiliye top atılmasını büyük ölçüde engellediği için işler yolunda gitmedi belki ama Trabzon'da oynuyorsunuz, ne çabuk pes ediyorsunuz! Koca ilk yarıda bir tane kaleye şut olmaz mı? Birisi de 'Ne oluyor yahu' demez mi saha içinde? Bu mu Trabzon?90 dakikada akılda kalan tek poziyon 2. yarının başında! Yusuf karşı karşıya auta attı. Gol olsaydı ne değişirdi? Gol olmadı! Art arda gelen iki golle gardı düşünce Trabzon'un gerisi de çorap söküğü gibi geldi. Aydınus'un penaltı kararı tartışılır, ondan bile yararlanıp toparlanamadı Karadeniz ekibi.