TRABZON dün çok farklıydı. Haftalardır saç baş yolduran takım gitmiş, hatalı anlarına rağmen çok mücadele eden, dakikalar ilerledikçe uyumu artan, şahane baskıyla rakibinden çok üstün bir performans sergileyen bir ekip ortaya çıkmıştı. Bu tablo doğrusu pek çok soruyu da akla getirdi. Bordo-mavili uşaklar ya lig seçiyor ya da kadroda bizimkilerin sayısı mecburen arttıkça kalite düşüyor!DÜN kalede Fatih, sağ bekte Zeki ve ortalarda Mehmet dışında kim varsa sahaya sürerek başladı Vahid hoca. İlk bakışta Zeki'yi saymazsak belki de ideal kadrosu denecek görüntüdeydi. Ve bu 11 başta rakibin hırslı birkaç hareketinin dışında çok etkili bir mücadele verdi. Kademe kademe oyunu rakip alana yıkan Trabzon hiç yürümeden, sürekli koşarak Lokeren'in başını döndürdü.KARADENİZ ekibi bunu yaparken ağırlıklı olarak sağ kanadı ve göbeği kullanmayı tercih etti. Bosingwa ligde yapmadığı kadar bindirme peşindeydi. 2. goldeki asisti bu azmin eseriydi zaten. Yatabare ve Mehmet'in de katkıları konuk ekibi bu bölgeden sık sık bunalttı. Constant'ın eski havasına çok yaklaşmış hali de oldukça etkileyiciydi. Sürekli top dağıtarak takımını atağa kaldıran adam oldu, golle de maça imzasını attı. Ama bu maçta hakkında özel olarak bahsedilmesi gerekenlerin başında da Zeki geliyordu.FATİH GÜNÜNDEYDİSAĞDA gereksiz çıkışlar yapmadan ama pas trafiğinin içinde bulunduğu anlarda çok azimli, istekli ve isabetli işler yaptı. Madem böyle olabiliyorsun ligde neden yoksun dedirtecek görüntüdeydi. Tüm bunlar olurken tek sıkıntı çıkarken özellikle hücum ettiğimiz bölgeden yani sağımızdan gelen toplar sorun yarattı. Bunda da Fatih'in havasının yerinde oluşu yürekleri rahatlatan görüntüyü doğrusu.GOLÜN yine duran toptan gelmesi de ayrı bir ilginçlikti. Tehlikeli pozisyonların çoğu da böyle geldi. Cardozo belki gol atamadı ama 80 dakika boyunca sergilediği pres Lokeren'i zorlayan işlerin başındaydı. Trabzon'un 1.5 pozisyonda penaltısının yendiğini de unutmamak lazım. Biri kesin, diğerine de kimse bir şey diyemez!PEŞ peşe iki galibiyet.. İyi gelmiştir..