BİRİ transferlerini parayı bastırıp Real Madrid’den yaparken diğeri saçarak küme düşmüş takımlardan toplarsa farkın gece-gündüz, siyah-beyaz gibi yaşanması da kaçınılmaz oluyor. Tamam, doğru, Trabzon da Ersun Hoca da herhalde uzun zamandır bu kadar sıkıntılı maç öncesi yaşamamıştır. Kaleci hariç sadece 3 yedekle Napoli karşısına çıkabildiler. İyi de forma giyenler de takımın oyuncusu değiller mi? Mazeret hikaye. Hâlâ A Milliler’in 13 kişiyle Almanya’ya kafa tutuşunu efsane gibi konuşmuyor muyuz? İşe bakılır! Biz öyle biliyoruz..BU Napoli takımının hızlı hücum ettiği, topu çok çabuk rakip alana yıktığı bilinmiyor muydu? Baskı yerlerken de sıklıkla arkaya iyi top attıkları, pozisyona girdikleri de malum değil miydi? Kanatları ise büyük beceriyle kullanan oyuncuları olduğu konusunda tereddüt var mıydı? Adamlar ne özellikleri varsa hakemin düdüğü ile sahaya yansıttılar.HAKAN NE YAPSIN?İNSANIN yazmaya eli varmıyor ama maç başlar başlamaz, “Eyvah” demeyen herhalde kalmamıştır. Napolililer topa o kadar rahat hükmetmeye başladılar ki, Trabzonspor adeta mıhlandı kaldı. Çok erken geldi ilk gol. Hadi onda biraz da şans faktörü de söz konusuydu ama ilk yarıda diğer yediklerimiz neydi? Evlere şenlikti. Rakip bu kadar rahat iner mi? Hadi indi, ortaladığı topu 4 defans oyuncusu seyreder mi? Hakan ne yapsın? Peki, 2 gol yemişsin, adamlar top göstermiyorlar, maaile hücum kimin fikriydi ki acaba? Arkaya bir top, haydi geçmiş olsun!3. golden sonrası Napoli için artık antrenman havasındaydı. Trabzonspor ise özellikle 2. yarının başlangıcı dahil bazı anlarında “gurur” yaptı. Hiç olmazsa tek gol derdine düştü. Ama aradaki oyuncu kadrosu, strateji mantalitesi o kadar farklıydı ki, her atak girişimi kontra olarak ve daha tehlikeli geri döndü.BİR ayak diğeri kafayla kaleyi bulan iki denememiz ve Cardozo’nun kale dibinden kaçırdığı pozisyon 90 dakikadan akılda kalan en önemli anlardı, o kadar! Kaçırdığı penaltının ardından inatla bastıran Napoli’nin 4.golü söküp alması da maçın hikayesinin son ilginç görüntüsüydü.