SONUÇTAN ve çocuğun oyunundan bağımsız! Aykut Kocaman’ın Oğuz Kağan’a ilk 11’de şans vermesi övülmelidir. Hoca istese, Soldado-Fernandao-Ozan-Alper dörtlüsünden birini 11’e koyar biz de normal bulurduk. Ancak hoca idman performansını, maçlardaki verimliliği göz önüne almış olacak ki ona 11’de şans verdi. İyi de yaptı. Devrede çıkardı. Takdir ondadır; bize de cesaretli tavrından ötürü kutlamak düşer.İLK yarıda ömrümüzden 45 dakika çalındı! Zaten F.Bahçe maçlarını izlemek, en az %50 bu riskle yaşamak demek. Oyuncu kalitesini oyun kalitesine dönüştüremeyen takım izleyip duruyoruz biteviye! Oğuz Kağan ve Mehmet Topal ile tahkim orta sahanın önünde yetenekli, santrforsuz 4’lü hepimizi uyuttu!MUTLU DEĞİLLER2. yarı Soldado ile hücum çeşitliliği görebileceğiz sanmıştık. Mümkün olmadı. 58’de Isla’nın hatası sebebiyle geriye düştükten sonra maçın içine giren ve 85’te direkte patlayan top dışında hiçbir pozisyon vermeyen F.Bahçe, son dakikalarda rakibini ablukaya aldı. 90 artılarda bulduğu pozisyonlarla kazanabilirdi de! Kazansaydı da yazacaklarımız değişmezdi. Bu takım böyle oynamayı ve izlenmeyi hak etmiyor.F.BAHÇELİ ‘sadece kazanınca mutlu olan’ bir topluluk değil. Aykut hoca, maç içinde oyunu değiştirmeye çalışırken dahi tedbiri elden bırakmıyor. Huydur; fıtratıdır. Biz yazınca değişmez. Ancak taraftar mutlu değil. Hocanın bunu değiştirmek için çaba göstermesi gerektiğine inanıyorlar. Ama karşılıkları henüz yok. Bu beraberlik şampiyonluk yarışında derin bir yara açmaz.