F.Bahçe sezonun hiçbir maçında olmadığı kadar etkisiz başladı. Rize ise F.Bahçe’nin silahıyla vurdu ilk 15 dakika rakibini. Doğru parselasyon ile sarı-lacivertlilerin defans-orta saha ekseninde iyi top kullanmasını, önde basarak engelledi. Böylelikle F.Bahçe arkada bile basamaz hale geldi. İlk 14 dakikada biri gol olmak üzere üç yüzde yüz pozisyon buldu ev sahibi takım. Ancak Kweuke’nin kaçırdığı pozisyon sonrasında nedense geri çekilmeyi tercihlediler. Buyur gel sen oyna” dedikleri F.Bahçe ise rakip kaleye ilk şutunu 15.56’da Emenike’nin cılız denemesiyle attı. İlk pozisyonunu ise 41’de Alper-Emenike-Baroni-Sow dörtlüsünün organizasyonu (ve Sow’un bu şık paslaşmaları çok kötü bitirmesi) ile buldu. 45+2’de Baroni’nin nefis kesişi devreye 1-1 gitti. Euro 98’deki Hırvatistan karşılaşmasında golü yediğimizde herkes sanıyordu ki işimiz bitti... Ama Semih golü attığında herkes biliyordu ki penaltılarla biz yarı finale çıkacağız. Aynı durum burada da yaşandı. En azından benim açımdan Baroni’nin frikiği gol olduğunda F.Bahçe maçı kazanmıştı. Çünkü Rize çok yardımcı oldu bu gidişe... İlk 14 dakika dışında hiçbir şey yapamadılar. WEBO VAZGEÇİLMEZF.Bahçe çok kötü oynadığı, hele de Caner-Gökhan gibi ‘kan merkezleri’nin işlemediği bir hücum düzeninde kazanmayı bildi. Baroni maç boyu kornerden bir asist, bir gol ve Emenike’ye “al da at” dediği bir top dışında yoktu; fakat belirleyici oyuncu oldu. Webo bu takım için vazgeçilmez bir oyuncu olduğunu yine gösterdi. Attığı golde onun becerisi kadar üçü stoper 8 Rize’linin kendisine açtığı alan da önemliydi. Emenike ikinci yarıda 2, Alper de bir pozisyondan yararlanamadı. 14 maç 35 puan! F.Bahçe şampiyonluk yarışında emin adımlarla ilerliyor. Ancak bugün Konyaspor maçından bile kötü bir oyunla kazandılar. Büyük takım bu tip kötü oyunlarla kazanmayı bilen takımdır; kabul! F.Bahçe’nin bu tip bir iki maç oynama kredisi de puan anlamında oluştu ona da kabul! Ama taraftar bu ve benzeri mutsuz oyunları sevmez! Hele de kupadaki Fethiye faciasından sonra, iyice sorgular.