ENOH-Köksal-Murat-Tita-Serkan başdöndürücü bir ilk yarı oynadılar. Öyle ki ileride süratli topların sultanı Diarra’ya ya 1 top attılar, ya atamadılar. Çünkü ev sahibi ekibin orta beşlisi karınca temposunda mevkiisizleşmişken, çıtkırıldımlaşan konuk G.Saray göbeği onlara hiç basamadı. SAVUNMA anlamında Snijder’i geç... Melo ve Selçuk’un bilinç altındaki sarı kart korkusu, forvetten gelmeyen baskı yardımları Antalya’nın ortada istediğini yapmasına izin verdi. Tita’nın golü bu uyumsuz görüntüsüyle Burdissio’nun Chedjou’dan formayı alamayacağı intibaıı uyandırdı. Kendinden 15 cm. kısa bir adamı pozisyona sokup, bir de onu nizami şekilde engelleyemezsen, Chedjou alır formayı senden paşam! 2. gol ise 45 artı 1’de geldi! Bağıra-bağıra... Çünkü sağ kanat aynı açığı 12.12’de Murat’a, 27.24’te Vederson’a vermişti. Antalyaspor maç boyu G.Saray sağını işledi durdu. İkinci yarıda 53’te aynı yerden bir Diarra pozisyonu maçın kırılmalarındandı. SARI-kırmızılılar ise ilk 10-15 dakikasında forse ettikleri oyunun gerisini getiremediler. Rakibe orta alanda o kadar boşluk verdiler ki, Antalya’nın ayağından topu almakta, dolayısıyla pozisyon üretmekte zorlandılar. Selçuk-Melo göbeği hiç işlemedi. Ancak Melo 2.yarıda takımda ayakta kalan tek oyuncuydu. Snijder zaman-zaman göründü. Oyuncu değişikliklerinin sonrasında hareketlenen hücum hattı, Antalya’nın 80’den sonra geri çekilmesiyle anca beraberliği buldu.SARI-kırmızılılar şampiyonluk yolunda, hele de rakibi Beşiktaş ile oynayacağı maç öncesi hayati bir 2 puanı bıraktı Üniversite kampüsünde! Defansın uyumsuzluğu bunda koca bir etkendi. Telles, uyum sürecinde; hücumun yüzde 20’sini oynayamadı savunmada. Olur, alışır! BURAYI ÇİFTLİK SANIYOR!ANCAK şu Drogba meselesine bir çare bulunmalı. 33 metreden kaleye gönderip gönderemeyeceği şüpheli topu atma kredisinin bulunduğu tek takım G.Saray sanırım. O burayı bir çiftlik olarak görebilir, sevgi ve saygıyı istismar edebilir, Chelsea maçına kendini (ne demekse) saklamak istiyor olabilir. Ama birileri ona burasının G.Saray olduğunu anımsatması lazım! Hem de acilen!