EMIRATES’TEKİ oyunu statta izledikten sonra G.Saray için maç önünde ‘kesin kazanır’ demek güçtü. Mental açıdan hazırlanamalarını, en azından uzun yol/kısa zaman sorunu kadar anlayışla karşılıyorum. 8. maçında 8. farklı 11’ini sahaya süren Cesare Prandelli, yine arayıştaydı.Takımı 4’lü defans önü Snijder-Melo, onların önüne Selçuk olarak konumlayan İtalyan hoca, önlerine de hareketli iki açık Burak-Yasin ve en önde Burak yapılanmasıyla sahaya çıktı.İLK yarı planın tuttuğunu söylemek güç. Çünkü Erciyes’in orta alanı çok rahat geçip bulduğu pozisyonların sayısı rakibinden daha çoktu. Sneijder hâlâ yerini yadırgıyor, Melo mevkii sürmenajı yaşıyor; Selçuk ‘yine’ yokları oynuyor. İki ofansif açığın orta sahaya/beklerin yanına gelmek gibi çabaları da olmayınca Erciyes’in rahat pozisyon sayısı yükseliyordu. Özellikle sağ tarafı Cenk Ahmet, kevgire çevirirken; Telles orada çok etkisiz kaldı.SARI-kırmızılıların Yasin ile bulduğu dışında ‘ah vah ettirecek’ gol pozisyonu yoktu! İlk yarıda topun hakimi G.Saray, pozisyonların efendisi ise Erciyes’ti.KRONİK ZAAF!İKİNCİ yarının hemen başında (47.18) Burak’ın Olcan’ın ara pasında bulduğu karşı karşıya pozisyon iştahlı başlayan G.Saray’ın oyununu bir tık öteye taşıyacağının göstergesiydi.ÖNCE Erciyes’in kronik ‘duran toptan gol yeme’ zaafı neticesinde Burak, ardından büyük klasıyla Snijder golleri oyunun momentumunu sarı-kırmızılılara verdi. Ancak 75’lerden, hele de Börjn’un oyuna girmesi nedeniyle ileride yeniden top tutabilmeye başlayan Erciyes, Caner’in golüyle maça bir kez daha ortak oldu.Sonlardaki çabalar netice vermedi. Cenk Ahmet Erciyes’in, Chedjou, G.Saray’ın en iyisiydi. Hamit’in dönüşü Prandelli’nin elini güçlendirir!