ONLAR oyunu futbol, ne kadar bilinmez bir olgu! Maça bu sezon çoğu kez olduğu gibi ev sahibi moduyla başlayamayan G.Saray momentumu birkaç 5 dakika sonra F.Bahçe'ye verdi. İlk yarı süresinde özellikle araya bırakılan toplar neticesinde sarı-lacivertliler hep etkili oldu. Emenike'nin kaçırdığı pozisyon, maçın ilk kırılmalarındandı. Soyunma odasına istediğini yapabilmiş olarak giden takım F.Bahçe oldu.2. yarının 30. saniyesinde G.Saray 'bak bu işte ben de varım' mesajını verdi. Yine de oyun içi dengeyi iyi kurmuş, bloklarını doğru organize etmiş F.Bahçe, beklediğini tahmin ettiğim baskıyı püskürtebilirdi. Ama Alves'in 53. dakikada gördüğü kırmızı kart, oyunu G.Saray'a verdi. Sarı-kırmızılılar 10 dakika kadar bu üstünlüğü sürdürse de Alper'in harika sprintiyle Tarık'tan söküp alıp pozisyona sonra da kornere çevirdiği anlar F.Bahçe'yi maçta tuttu.DENGELİ oyun sonlara kadar devam ederken ortaya bir star çıktı! İyi ki futbol var, iyi ki böyle oyuncular izliyoruz, iyi ki böyle golleri görebiliyoruz dedirten cinsten! Önce sol, sonra sağ köşeye olağanüstü iki şut vurdu. O iki an, stadyumdakilerin gözlerinin pasını sildi; tüm sporseverler ayakta alkışladı. Dibe vurmak üzere olan futbolumuzun en güzel iki anıydı Arena çimeninde.BİR de hocaya mesaj! -Cesare Prandelli... Benim yerim burası... Lütfen!PEKİ G.Saray 2-1'e rağmen olağanüstü bir oyunu var mıydı? Kesinlikle hayır. Bruno Alves'in F.Bahçeliler'in büyük tepki gösterdiği futbol dışı kırmızı kartı olmasa (ki oraya kadar iyi oynuyordu) bu sonuç alınabilir miydi bilemiyorum. Bilhassa Selçuk ve Veysel’in performansları, Tarık'ın arkaya kaçırdığı sayısız rakip oyuncu türü konuları doğru değerlendirmezse G.Saray, çarşamba akşam 'formsuz Dortmund' önünde bedelini ağır ödeyebilir.