EMRE ve Caner’in F.Bahçe için önemi yokluklarında belli oluyor. Mesele performanslarından daha çok, teknik direktöre verdikleri hamle şansları. Emre olunca, Alper-Raul-Diego üçlüsünden biri, Caner olunca Hasan Ali kulübede oluyor. Türk futbolunun hırçınlar sıralamasında ilk beşe girecek bu iki isminin sadece varlıklarının değil, yokluklarının da ne kıymetli olduğu dün gece bir kez daha görüldü!BİR de 2. yarı Mehmet stopere geçince orta saha ile forvetin sıkışması 10 dakika sıkıntı yaşattı Saracoğlu’nda! Buradan F.Bahçe onlarsız maç kazanamaz gibi ‘Ergen anlam’ çıkmamalı. Çünkü İsmail hocanın 64’te Webo’yu oyuna attıktan sonra hamle çaresizliği, F.Bahçe’nin son 26 dakika 13 kişiden oluşan bir 11 haline dönüşmesine sebep oldu ki; galibiyete rağmen bu notu düşmeliyim yazıma.SARI-lacivertliler hakim oldukları bir maçı kazandılar. Kadlec’in kendi kalesine attığı golden kaçan penaltıya kadar iyi, oradan ilk yarı sonuna dek orta seviyeli, Sow’lu 2. yarıda Kıvanç atılana kadar coşkulu, 11’e 10’da dengeli, Webo’nun golünden sonra rahat bir oynadılar.ŞUT?ATAMAMAK?YAKIŞMADIMAÇ 2-1 bittiyse Serkan Kırıntılı’nın tarihi performansı bunda çok etkili oldu. Mehmet hoca, oyunun her ilerleyen dakikasında ‘Direnç’ geliştirmeyi düşündü. Gol, Kuyt’ın kaçan penaltısı (hatta verilmeyen Emenike penaltısı) hep onun planlarına hizmet eden ‘Ondan bağımsız’ değişkenlerdi. Kıvanç atıldıktan sonra F.Bahçe sadece sayısal üstünlüğü ele geçirdi, Rize’nin top oynadığı (daha doğrusu top karşıladığı) alanlar değişmedi. 71’den itibaren ortadaki 9 Rize oyuncusunun 8’i ya defans oyuncusu halindeydi.64’TEN sonra 4-1-1-4’e dönen, oyunu hep rakip kalede oynayan F.Bahçe galibiyeti hak etti. Rize’ye rakip kaleye isabetli şut atmadan maçı bitirmek yakışmadı.