ESKİŞEHİRSPOR’UN ilk golü çok şeyi anlatıyordu. Gökhan’ın iki stoperin hatasını kapatmak amacıyla yerini kaybetmesi, Bekir-Kadlec ikilisinin verdiği alarm sinyallerini en belirgin şekliyle ortaya koydu. Mehmet Topal oynamayınca takımın tüm savunma balansı silsile halinde çökmüştü. Kanatlar çıkınca stoperler yalnız kaldı. Ne Emre ne Raul gelebildi geriye yardıma! Eskişehir, hantal stoperlerin ardına ne bıraktıysa gol pozisyonu oldu. Buna karşılık F.Bahçe hücumda da etkisiz oldu. Topal’ın yokluğunda önünde rahat hareket edemeyen, rakip orta saha baskısına maruz kalan Raul-Emre-Alper ikilisi hücumu organize edemedi; her yerde takım dağınık bir görüntü ortaya çıkardı. (Bu kadar etkisiz bir Kuyt’a da hocanın tahammülünü de anlamak mümkün değil)ESKİŞEHİR HARİKAYDIİKİNCİ yarıda hem Mehmet’in girişi, hem Hürriyet’in çıkışı momentumun ev sahibinin eline geçmesine neden oldu. İsmail Hoca, Webo değişikliğini doğru zamanlamayla erken yapınca ceza sahasına oyunu yıktı. Ancak o dakikalarda sadece 1 gol bulunca ortak olduğu maça bir türlü hakim olamadı. Çünkü geri çekilen rakibini zorda bırakacak neredeyse hiçbir etkin hücum gerçekleştiremedi. Kanatlar, Kuyt, Alper, Emre.. Tümü kötüydü! Toparlanan Eskişehir ise 10’a 11 olmanın avantajıyla golü buldu. Yine arkaya atılan bir top, yine stoperlerin hımbıllığından kaynaklı bir pozisyonda. Penaltı sonrası gelen golle alınan 1 puan, tıpkı Bursa maçında olduğu gibi ‘alınan’ puandı.F.BAHÇE, Beşiktaş galibiyeti sonrası avantajlı saydığı fikstüründe 4 puan kaybetti. Kağıtta 4 kaybetti ama oyunda 2 bile fazla! Önce Bursa, dün de Eskişehir sarı-lacivertliler önünde 2’şer puan yitirdiler. Es-Es, harika oynadı, 3 puanı hak etti. Hakemin tartışmalı kararları olabilir. Ancak ‘doktoruna bile standart(!) davranan bir kaptanı olmasını sorgulamasının’ zamanı geldi de geçiyor bile F.Bahçe’nin!