ÖNCELİKLE harika bir futbol maçı seyrettiğimiz için stadyumda olan herkesin mutlulukla evine döndüğünü sanıyorum. 5 golün dışında pozisyonu, heyecanı bol bir 95 dakikayı geriye dönüp düşündüğümüzde hatalar kadar futbol güzelliklerini de anımsamalı. Bu sebeple iki takımın tüm unsurlarına teşekkür etmeli. İKİ devreden oluşan bir maç! İlk yarı G.Saray defansının ardına atılan en az 6-7 topta defans bazen tek kişi, bazen 2 kişi yakalandı. Kasımpaşa’nın öndeki yetenekli oyuncuları buralardaki fırsatları sadece 2 kez gol yapabildiler. G.Saray hücum hattının kötü çalıştığını söylemek de mümkün değil. Umut’un takipsizliği nedeniyle boşa giden 1-2 şut, Yasin’in direkte patlayan topu, Ertaç’ın 45’te çıkardığı nefis Sneijder şutu... Bunlar sarı-kırmızılıların hücumunun ilk yarıda da maçın içinde olduğunun göstergesi...İKİNCİ yarının hemen başında Adem’in nefis kafa vuruşu sonrasında Muslera artı direk nedeniyle maçın 3-0’a gelmemesi, başta Wesley olmak üzere takıma ‘maç gidiyor beyler’ dedirtti. Sazı eline alan Hollandalı, ilk iki golün hazırlayıcısı oldu. Florya’dan gelen haberlere göre birlikte oynamayı “En sevdiği” Yasin’i adeta maç boyu oyuna sokan Wesley, galibiyetin mimarı oldu. Yasin’in etkili oyununda en az onun kadar ‘oynatanın’ da etkisi vardı. (Veysel Sarı’nın etkisini yazacağım da yerim dar!)HAMİT YILDIZLAŞTIVE Selçuk İnan ile birlikte orta sahayı bir maestro gibi yöneten Hamit Altıntop! Felipe Melo’nun yokluğunu hiç aratmadığı gibi kalite ve klas açısından gecenin yıldızlarındandı. G.Saray, Beyoğlu’ndan şampiyonluk için çok önemli bir üç puanla ayrıldı. Takıma ikinci yarıda gelen özgüven de cabası! Milli maçın ardından bu üç puanın ne demek olduğu çok daha net anlaşılır! Acaba bu akşamdan sonra mı demeliydim?